Medrese

Kerimiyye Medresesi

Kerimiyye Medresesi

1319 yılında Kudüs’te Memlük Devleti’nin hâkimiyeti zamanında inşa edilen medresenin banisi Hristiyan Kıpti asıllı olup sonradan Müslüman olmuş olan Kerimiddin Abdülkerim’dir. Sultan Nâsır Muhammed b. Kalavun döneminde sultanın hazinesinin nazırlığını yapmış olan Kerimiddin Abdülkerim devletin önemli emirlerinden bir tanesidir. Kahire ve Kudüs başta olmak üzere pek çok eser vakfetmiş bir zattır (Uğurluel, 2022).

Kerimiddin Abdülkerim’in ismi ile anılan Kerimiyye Medresesi, Hıtta Kapısı ile Gadiriyye Medresesi’nin arasında Evhadiyye Medresesi’nin karşısında yer almaktadır. Eğitim yapısı olarak yapılan yapının, Mescid-i Aksa avlusuna bakan cephesinin, avluya bakan pek çok yapıdan farklı olarak revaksız inşa edildiği fark edilmektedir. Yapı, bugün Kudüslü bir ailenin evi olarak kullanımını sürdürmektedir (Burgoyne & Richards, 1987). 

Kudüs’ün tarihi boyunca farklı dinlerden insanlara ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. İslam hakimiyeti içerisinde bulunduğu süreçlerde de farklı dinlerin yanı sıra farklı mezhepteki Müslümanlara da ev sahipliği yapmıştır. Kerimiyye Medresesi’nin yapıldığı dönemde yaşayan halkın çoğunluğunun Şafi olmasının da etkisi ile medrese Şafi alimlerin ders verdiği bir kurum olmuştur. İlerleyen yıllarda Hanefi alimlerin de bu medresede ders verdikleri bilinmektedir (Midilli, 2022).

Taş malzeme kullanılarak sade bir görünümde inşa edilmiş olan yapının Mescid-i Aksa avlusuna bakan cephesine belli bir yükseltiden sonra ulaşılmaktadır. 2 katlı olan medresenin bir kısmı Hıtta Kapısı’nın üstünde devam etmektedir. Medrese bu şekilde Mescid-i Aksa duvarlarını aşmaktadır. Zemin katı erkekler için şadırvan olarak kullanılırken üst katı Kudüslü bir aile için konut olarak kullanılmaktadır (Kerimiyye Medresesi, 2024).