GİRİŞ
İsrail Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 35 bin 173 Filistinliyi öldürmüştür. Gazze’de 80 binin üzerinde kişi yaralanmıştır. Binlerce kişi için kayıp başvurusunda bulunulmuştur. 70 bin konut yerle bir olmuş Birleşmiş Milletlerin tahminine göre 1.7 milyon Filistinli İsrail tarafından yerinden edilmiştir. İsrail’in Filistinlilere yaptığı kıyım yaklaşık 8 aydır devam etmektedir. Filistinliler sivil yerleşim yerlerinde, mülteci kamplarında ve hastanelerde dahi güvende olmamakla birlikte, nerede ve kim oldukları gözetilmeksizin 223 gündür ateş altındadırlar.
Bu çalışmada Gazze’deki mülteci kamplarına ve 7 Ekim’den bu yana kamplarda yaşananlara değinilmiştir.
Resmi kaynaklara göre Gazze şeridinde 8 mülteci kampı mevcuttur. Bu kampların en büyüğü Gazze’nin kuzeyinde yer alan Cibaliye Kampı olarak biliniyor.
Cibaliye Kampı
31 Ekim’de düzenlenen saldırıda en az 100 Filistinlinin öldürülmüş, 150’den fazla kişi de yaralanmıştı. İsrail ordusu Cibaliye mülteci kampına yaptığı hava saldırısını doğrulamıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin “Cibaliye’de korkunç bir katliam oldu.” İfadesini kullanmıştı. Fransa, saldırıda meydana gelen ağır Filistinli sivil can kayıplarından endişe duyduğunu belirtmiştir. Kasım ayının ortalarında İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’na yeniden saldırmış, sivil bir yerleşim alanını bombalamıştır. Saldırıda Ebu Dayir, Ebu Dan, Eş- Şeyh ve El- Aseli ailelerinin evleri vurulmuştur. 3 Mart’ta ve 13 Nisan’da da kampa saldıran İsrail, Mayıs ayına kadar Cibaliye Mülteci Kampı’na 100’den fazla saldırı düzenlemiştir ve soykırıma hız kesmeden devam etmektedir. Can kayıplarının yanı sıra bölgede temel yaşam koşulları oldukça zorlayıcıdır. Kampta susuzluk had safhaya ulaşmıştır. Binlerce Filistinli su kuyruklarında saatlerce beklemekte çoğu zaman da eli boş dönmektedir. Su kaynaklarının yetersizliği ve hijyen malzemelerinin bulunamayışı sebebiyle salgın hastalıklar da hızla yayılmaktadır.
Gazze Şeridi’nde Akdeniz’e kıyısı bulunan, 80 bini aşkın Filistinlinin barındığı el-Şati Mülteci Kampı’na Aksa Tufanı sürecinde İsrail ilk olarak 1 Kasım 2023’te saldırmıştır. Saldırıdan önce İsrail ordusu, bölgenin acilen tahliye edilmesi gerektiğini ve bölgeye saldıracağını açıklamıştır. Yerel kaynakların Filistin haber ajansı WAFA’ ya verdiği bilgiye göre kamptaki bir eve düzenlenen saldırıda en az 10 kişi hayatını kaybetmiştir. İsrail ordusu 17 Nisan 2024’te el- Şati Mülteci Kampı’nda sığınma merkezi olarak kullanılan Şuhaybir Okulunu vurmuştur. Görgü tanıkları okulun ağır hasar aldığını aktarırken, 2’si çocuk olmak üzere 4 sivil hayatını kaybetmişti ve yaralılar mevcuttu. Olaydan birkaç gün önce Hamas’ın siyasi lideri İsmail el-Haniyye’nin üç oğlu ve 4 torunu el-Şati Kampına düzenlenen hava saldırısında öldürüldü. İsrail yaptığı saldırıyı doğruladı, Haniyye ise duruşundan taviz vermeyeceğini açıkladı.
Nuseyrat Kampı
Gazze’nin en büyük 3. Mülteci kampıdır. Gazze şehrinin güneybatısında, Gazze Şeridi’nin de ortasında yer alan bu kampa, ekim ayından beri saldırılar düzenlenmektedir. Ekim ayında yapılan bir saldırıda işgal ordusu çarşıyı bombalamıştı. Çok sayıda ölü ve yaralıların olduğu saldırıda birçok kişinin dükkânı yandı ve yangın çevre dükkânlara da yayıldı. Kasım ayında Nuseyrat Kampı tekrar vuruldu. İsrail’in iki evi hedef aldığı saldırıda 20 kişi hayatını kaybetti. Aralık ayında da İsrail’in Han Yunus ve Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda, WAFA’dan yapılan açıklamaya göre 50 kişi öldürüldü. Nisan ayında devam eden saldırılarda 8 kişi öldü, en az 30 kişi yaralandı. Bu saldırıdan birkaç gün önce, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Savunma Kurumu, İsrail ordusunun 8 gündür kuşatma altında tuttuğu Nusayrat Mülteci Kampı’nın kuzeyinden tamamen çekildiğini duyurmuştu. Kamptan çekilen İsrail askerlerinin Refah’a gönderileceği açıklanmıştı. Aynı kampta İsrail ordusu, yayın hazırlığı yapan TRT Arabi ekibine saldırdı. Saldırıda bir grup gazeteci yaralandı ve akabinde saldırıya Türkiye’den tepkiler yağdı.
Deyr Belah Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında, Akdeniz’in kıyısında yer alan bir kamptır. Aralık ayında söz ettiğimiz kampta bulunan Furkan Camii bombalandı. Mart ayında, 5 aydır devam eden saldırılar sebebiyle Gazze Şeridi’nin kuzeyinden Deyr Belah’a göç eden Filistinliler, etrafı çöplerle çevrili çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Nisan ayında düzenlenen saldırıda 17 Filistinli hayatını kaybetmiştir.
Megazi Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında bulunuyor. Kasım ayında Megazi Mülteci Kampı İsrail ordusu tarafından vuruldu. Çoğu kadın ve çocuk en az 21 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı. Gazze`deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, Megazi Mülteci Kampı`nı hedef alan "katliam" sonucu çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu ve hastanelerin acil servislerinin ağır yaralılarla dolduğunu duyurdu. Aralık ayındaki bombardımanda en az 50 kişi hayatını kaybetti.
Bureyc Mülteci Kampı
Gazze’nin 9 km güneyindedir. Kasım ayında, Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Gazze'nin orta kesimindeki El-Beric Mülteci Kampı ve kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde evleri hedef alınan kadın gazeteciler Ala Tahir el-Hasanat ile Ayat Haddura öldü. Kasım ayında bombalanan kampta 20 kişi hayatını kaybetti. İsrail ordu sözcüsü kuşatmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'ye çok şiddetli saldırdıklarını belirtti ve "Gazze şeridini böldük. Artık kuzeyde bir Gazze, güneyde ise başka bir Gazze var" ifadelerini kullandı. İsrail, ordu güçlerinin Gazze'yi resmen kuşatmaya başladığını açıkladı.
Han Yunus Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin güneyinde bir kamp. Ekim ayındaki saldırılarda işgal güçleri, kampta bulunan 44 Filistinliyi öldürdü. Kasım ayında bölgeye yapılan saldırıda Kassam Tugayları Han Yunus’ta iki İsrail askeri aracını imha etti. Aralık ayında İsrail, Han Yunus’u boşaltma çağrısında bulundu. Nisan ayında işgal güçleri ağır bir yıkım bırakarak Han Yunus’tan çekildi. Evlerine dönmek isteyen Filistinliler yaşadıkları bölgeyi tanınmaz halde buldu.
Refah Mülteci Kampı
7 Ekim’den önce nüfus bakımından Gazze’nin en büyük mülteci kamplarından biriyken Aksa Tufanı sürecinde kuzeyden güneye yaşanan göçle birlikte nüfusu daha da kalabalık (1,5 milyon) hale gelmişti. İsrail’in güvenli bölge ilan etmesinden bu yana aksine en çok saldırı düzenlediği yerlerden biri Refah’tır. Bugünden savaşın başladığı tarihlere doğru kronolojik olarak baktığımızda tüm mülteci kamplarında olduğu gibi Refah saldırılarının da tümünde sivil can kayıplarının olduğunu görmekteyiz. 9 Mayıs’ta düzenlenen bir saldırıda 7 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda Filistinli yaralanmıştır. 18 Nisan’da Nusayrat Mülteci Kampı’ndan çekilen askerlerin Refah’a gönderileceği duyurulmuşken, 24 Nisan’da Refah ve Nusayrat’a yapılan saldırıda en az 6 Filistinli yaşamını yitirmiştir. Uluslararası toplumdan gelen tüm uyarılara rağmen Refah'a saldırı planını onayladığını defalarca yineleyen Binyamin Netanyahu, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada "saldırı için tarih belirlendiğini" belirtmişti. Aralık ayında Refah’a yapılan saldırıda Fransa Dışişleri Bakanlığı çalışanının da hayatını kaybettiği öğrenildi. 12 Nisan saldırılarında bölgede en az 100 kişi hayatını kaybederken 230’dan fazla kişi yaralandı. Ekim ayında, çatışmaların 15. gününde, Gazze Şeridi ve Mısır arasındaki tek sınır kapısı olan Refah Sınır Kapısı yardım tırlarının geçişine açılmıştı. İsrail bu bölgede insanî yardım girişine oldukça kısıtlı bir şekilde izin vermiştir. Zaman zaman İsrail içerisinde aşırılık yanlısı fanatik Yahudiler Gazze’nin girişinde yardım tırlarını yağmalamış ve kullanılamaz hale getirmişlerdir.
SONUÇ
İsrail Gazze Şeridi’nde bulunan ve tamamında sivillerin yaşadığı 8 mülteci kampına 7 Ekim’den bu yana yüzlerce kez saldırmıştır. Zaman zaman ateşkes kararları verilmiş olsa da işgal güçleri ateşkesi ihlal etmekten çekinmeyerek, işlediği savaş suçlarına her geçen gün bir yenisini eklemektedir. İsrail yakın zamanda Cibaliye Mülteci Kampı’nı ve Refah Mülteci Kampı’nı vurmuştur. Özellikle nüfus bakımından en kalabalık mülteci kampı olarak kabul edilen Refah, halen yoğun bombardıman altındadır. İsrail hedef gözeterek sivilleri vurmakta ve insanî yardımların girişini yetersiz kalacak şekilde kısıtlamaktadır.
GİRİŞ
İsrail Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 35 bin 173 Filistinliyi öldürmüştür. Gazze’de 80 binin üzerinde kişi yaralanmıştır. Binlerce kişi için kayıp başvurusunda bulunulmuştur. 70 bin konut yerle bir olmuş Birleşmiş Milletlerin tahminine göre 1.7 milyon Filistinli İsrail tarafından yerinden edilmiştir. İsrail’in Filistinlilere yaptığı kıyım yaklaşık 8 aydır devam etmektedir. Filistinliler sivil yerleşim yerlerinde, mülteci kamplarında ve hastanelerde dahi güvende olmamakla birlikte, nerede ve kim oldukları gözetilmeksizin 223 gündür ateş altındadırlar.
Bu çalışmada Gazze’deki mülteci kamplarına ve 7 Ekim’den bu yana kamplarda yaşananlara değinilmiştir.
Resmi kaynaklara göre Gazze şeridinde 8 mülteci kampı mevcuttur. Bu kampların en büyüğü Gazze’nin kuzeyinde yer alan Cibaliye Kampı olarak biliniyor.
Cibaliye Kampı
31 Ekim’de düzenlenen saldırıda en az 100 Filistinlinin öldürülmüş, 150’den fazla kişi de yaralanmıştı. İsrail ordusu Cibaliye mülteci kampına yaptığı hava saldırısını doğrulamıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin “Cibaliye’de korkunç bir katliam oldu.” İfadesini kullanmıştı. Fransa, saldırıda meydana gelen ağır Filistinli sivil can kayıplarından endişe duyduğunu belirtmiştir. Kasım ayının ortalarında İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’na yeniden saldırmış, sivil bir yerleşim alanını bombalamıştır. Saldırıda Ebu Dayir, Ebu Dan, Eş- Şeyh ve El- Aseli ailelerinin evleri vurulmuştur. 3 Mart’ta ve 13 Nisan’da da kampa saldıran İsrail, Mayıs ayına kadar Cibaliye Mülteci Kampı’na 100’den fazla saldırı düzenlemiştir ve soykırıma hız kesmeden devam etmektedir. Can kayıplarının yanı sıra bölgede temel yaşam koşulları oldukça zorlayıcıdır. Kampta susuzluk had safhaya ulaşmıştır. Binlerce Filistinli su kuyruklarında saatlerce beklemekte çoğu zaman da eli boş dönmektedir. Su kaynaklarının yetersizliği ve hijyen malzemelerinin bulunamayışı sebebiyle salgın hastalıklar da hızla yayılmaktadır.
Gazze Şeridi’nde Akdeniz’e kıyısı bulunan, 80 bini aşkın Filistinlinin barındığı el-Şati Mülteci Kampı’na Aksa Tufanı sürecinde İsrail ilk olarak 1 Kasım 2023’te saldırmıştır. Saldırıdan önce İsrail ordusu, bölgenin acilen tahliye edilmesi gerektiğini ve bölgeye saldıracağını açıklamıştır. Yerel kaynakların Filistin haber ajansı WAFA’ ya verdiği bilgiye göre kamptaki bir eve düzenlenen saldırıda en az 10 kişi hayatını kaybetmiştir. İsrail ordusu 17 Nisan 2024’te el- Şati Mülteci Kampı’nda sığınma merkezi olarak kullanılan Şuhaybir Okulunu vurmuştur. Görgü tanıkları okulun ağır hasar aldığını aktarırken, 2’si çocuk olmak üzere 4 sivil hayatını kaybetmişti ve yaralılar mevcuttu. Olaydan birkaç gün önce Hamas’ın siyasi lideri İsmail el-Haniyye’nin üç oğlu ve 4 torunu el-Şati Kampına düzenlenen hava saldırısında öldürüldü. İsrail yaptığı saldırıyı doğruladı, Haniyye ise duruşundan taviz vermeyeceğini açıkladı.
Nuseyrat Kampı
Gazze’nin en büyük 3. Mülteci kampıdır. Gazze şehrinin güneybatısında, Gazze Şeridi’nin de ortasında yer alan bu kampa, ekim ayından beri saldırılar düzenlenmektedir. Ekim ayında yapılan bir saldırıda işgal ordusu çarşıyı bombalamıştı. Çok sayıda ölü ve yaralıların olduğu saldırıda birçok kişinin dükkânı yandı ve yangın çevre dükkânlara da yayıldı. Kasım ayında Nuseyrat Kampı tekrar vuruldu. İsrail’in iki evi hedef aldığı saldırıda 20 kişi hayatını kaybetti. Aralık ayında da İsrail’in Han Yunus ve Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda, WAFA’dan yapılan açıklamaya göre 50 kişi öldürüldü. Nisan ayında devam eden saldırılarda 8 kişi öldü, en az 30 kişi yaralandı. Bu saldırıdan birkaç gün önce, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Savunma Kurumu, İsrail ordusunun 8 gündür kuşatma altında tuttuğu Nusayrat Mülteci Kampı’nın kuzeyinden tamamen çekildiğini duyurmuştu. Kamptan çekilen İsrail askerlerinin Refah’a gönderileceği açıklanmıştı. Aynı kampta İsrail ordusu, yayın hazırlığı yapan TRT Arabi ekibine saldırdı. Saldırıda bir grup gazeteci yaralandı ve akabinde saldırıya Türkiye’den tepkiler yağdı.
Deyr Belah Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında, Akdeniz’in kıyısında yer alan bir kamptır. Aralık ayında söz ettiğimiz kampta bulunan Furkan Camii bombalandı. Mart ayında, 5 aydır devam eden saldırılar sebebiyle Gazze Şeridi’nin kuzeyinden Deyr Belah’a göç eden Filistinliler, etrafı çöplerle çevrili çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Nisan ayında düzenlenen saldırıda 17 Filistinli hayatını kaybetmiştir.
Megazi Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında bulunuyor. Kasım ayında Megazi Mülteci Kampı İsrail ordusu tarafından vuruldu. Çoğu kadın ve çocuk en az 21 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı. Gazze`deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, Megazi Mülteci Kampı`nı hedef alan "katliam" sonucu çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu ve hastanelerin acil servislerinin ağır yaralılarla dolduğunu duyurdu. Aralık ayındaki bombardımanda en az 50 kişi hayatını kaybetti.
Bureyc Mülteci Kampı
Gazze’nin 9 km güneyindedir. Kasım ayında, Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Gazze'nin orta kesimindeki El-Beric Mülteci Kampı ve kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde evleri hedef alınan kadın gazeteciler Ala Tahir el-Hasanat ile Ayat Haddura öldü. Kasım ayında bombalanan kampta 20 kişi hayatını kaybetti. İsrail ordu sözcüsü kuşatmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'ye çok şiddetli saldırdıklarını belirtti ve "Gazze şeridini böldük. Artık kuzeyde bir Gazze, güneyde ise başka bir Gazze var" ifadelerini kullandı. İsrail, ordu güçlerinin Gazze'yi resmen kuşatmaya başladığını açıkladı.
Han Yunus Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin güneyinde bir kamp. Ekim ayındaki saldırılarda işgal güçleri, kampta bulunan 44 Filistinliyi öldürdü. Kasım ayında bölgeye yapılan saldırıda Kassam Tugayları Han Yunus’ta iki İsrail askeri aracını imha etti. Aralık ayında İsrail, Han Yunus’u boşaltma çağrısında bulundu. Nisan ayında işgal güçleri ağır bir yıkım bırakarak Han Yunus’tan çekildi. Evlerine dönmek isteyen Filistinliler yaşadıkları bölgeyi tanınmaz halde buldu.
Refah Mülteci Kampı
7 Ekim’den önce nüfus bakımından Gazze’nin en büyük mülteci kamplarından biriyken Aksa Tufanı sürecinde kuzeyden güneye yaşanan göçle birlikte nüfusu daha da kalabalık (1,5 milyon) hale gelmişti. İsrail’in güvenli bölge ilan etmesinden bu yana aksine en çok saldırı düzenlediği yerlerden biri Refah’tır. Bugünden savaşın başladığı tarihlere doğru kronolojik olarak baktığımızda tüm mülteci kamplarında olduğu gibi Refah saldırılarının da tümünde sivil can kayıplarının olduğunu görmekteyiz. 9 Mayıs’ta düzenlenen bir saldırıda 7 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda Filistinli yaralanmıştır. 18 Nisan’da Nusayrat Mülteci Kampı’ndan çekilen askerlerin Refah’a gönderileceği duyurulmuşken, 24 Nisan’da Refah ve Nusayrat’a yapılan saldırıda en az 6 Filistinli yaşamını yitirmiştir. Uluslararası toplumdan gelen tüm uyarılara rağmen Refah'a saldırı planını onayladığını defalarca yineleyen Binyamin Netanyahu, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada "saldırı için tarih belirlendiğini" belirtmişti. Aralık ayında Refah’a yapılan saldırıda Fransa Dışişleri Bakanlığı çalışanının da hayatını kaybettiği öğrenildi. 12 Nisan saldırılarında bölgede en az 100 kişi hayatını kaybederken 230’dan fazla kişi yaralandı. Ekim ayında, çatışmaların 15. gününde, Gazze Şeridi ve Mısır arasındaki tek sınır kapısı olan Refah Sınır Kapısı yardım tırlarının geçişine açılmıştı. İsrail bu bölgede insanî yardım girişine oldukça kısıtlı bir şekilde izin vermiştir. Zaman zaman İsrail içerisinde aşırılık yanlısı fanatik Yahudiler Gazze’nin girişinde yardım tırlarını yağmalamış ve kullanılamaz hale getirmişlerdir.
SONUÇ
İsrail Gazze Şeridi’nde bulunan ve tamamında sivillerin yaşadığı 8 mülteci kampına 7 Ekim’den bu yana yüzlerce kez saldırmıştır. Zaman zaman ateşkes kararları verilmiş olsa da işgal güçleri ateşkesi ihlal etmekten çekinmeyerek, işlediği savaş suçlarına her geçen gün bir yenisini eklemektedir. İsrail yakın zamanda Cibaliye Mülteci Kampı’nı ve Refah Mülteci Kampı’nı vurmuştur. Özellikle nüfus bakımından en kalabalık mülteci kampı olarak kabul edilen Refah, halen yoğun bombardıman altındadır. İsrail hedef gözeterek sivilleri vurmakta ve insanî yardımların girişini yetersiz kalacak şekilde kısıtlamaktadır.
GİRİŞ
İsrail Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 35 bin 173 Filistinliyi öldürmüştür. Gazze’de 80 binin üzerinde kişi yaralanmıştır. Binlerce kişi için kayıp başvurusunda bulunulmuştur. 70 bin konut yerle bir olmuş Birleşmiş Milletlerin tahminine göre 1.7 milyon Filistinli İsrail tarafından yerinden edilmiştir. İsrail’in Filistinlilere yaptığı kıyım yaklaşık 8 aydır devam etmektedir. Filistinliler sivil yerleşim yerlerinde, mülteci kamplarında ve hastanelerde dahi güvende olmamakla birlikte, nerede ve kim oldukları gözetilmeksizin 223 gündür ateş altındadırlar.
Bu çalışmada Gazze’deki mülteci kamplarına ve 7 Ekim’den bu yana kamplarda yaşananlara değinilmiştir.
Resmi kaynaklara göre Gazze şeridinde 8 mülteci kampı mevcuttur. Bu kampların en büyüğü Gazze’nin kuzeyinde yer alan Cibaliye Kampı olarak biliniyor.
Cibaliye Kampı
31 Ekim’de düzenlenen saldırıda en az 100 Filistinlinin öldürülmüş, 150’den fazla kişi de yaralanmıştı. İsrail ordusu Cibaliye mülteci kampına yaptığı hava saldırısını doğrulamıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin “Cibaliye’de korkunç bir katliam oldu.” İfadesini kullanmıştı. Fransa, saldırıda meydana gelen ağır Filistinli sivil can kayıplarından endişe duyduğunu belirtmiştir. Kasım ayının ortalarında İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’na yeniden saldırmış, sivil bir yerleşim alanını bombalamıştır. Saldırıda Ebu Dayir, Ebu Dan, Eş- Şeyh ve El- Aseli ailelerinin evleri vurulmuştur. 3 Mart’ta ve 13 Nisan’da da kampa saldıran İsrail, Mayıs ayına kadar Cibaliye Mülteci Kampı’na 100’den fazla saldırı düzenlemiştir ve soykırıma hız kesmeden devam etmektedir. Can kayıplarının yanı sıra bölgede temel yaşam koşulları oldukça zorlayıcıdır. Kampta susuzluk had safhaya ulaşmıştır. Binlerce Filistinli su kuyruklarında saatlerce beklemekte çoğu zaman da eli boş dönmektedir. Su kaynaklarının yetersizliği ve hijyen malzemelerinin bulunamayışı sebebiyle salgın hastalıklar da hızla yayılmaktadır.
Gazze Şeridi’nde Akdeniz’e kıyısı bulunan, 80 bini aşkın Filistinlinin barındığı el-Şati Mülteci Kampı’na Aksa Tufanı sürecinde İsrail ilk olarak 1 Kasım 2023’te saldırmıştır. Saldırıdan önce İsrail ordusu, bölgenin acilen tahliye edilmesi gerektiğini ve bölgeye saldıracağını açıklamıştır. Yerel kaynakların Filistin haber ajansı WAFA’ ya verdiği bilgiye göre kamptaki bir eve düzenlenen saldırıda en az 10 kişi hayatını kaybetmiştir. İsrail ordusu 17 Nisan 2024’te el- Şati Mülteci Kampı’nda sığınma merkezi olarak kullanılan Şuhaybir Okulunu vurmuştur. Görgü tanıkları okulun ağır hasar aldığını aktarırken, 2’si çocuk olmak üzere 4 sivil hayatını kaybetmişti ve yaralılar mevcuttu. Olaydan birkaç gün önce Hamas’ın siyasi lideri İsmail el-Haniyye’nin üç oğlu ve 4 torunu el-Şati Kampına düzenlenen hava saldırısında öldürüldü. İsrail yaptığı saldırıyı doğruladı, Haniyye ise duruşundan taviz vermeyeceğini açıkladı.
Nuseyrat Kampı
Gazze’nin en büyük 3. Mülteci kampıdır. Gazze şehrinin güneybatısında, Gazze Şeridi’nin de ortasında yer alan bu kampa, ekim ayından beri saldırılar düzenlenmektedir. Ekim ayında yapılan bir saldırıda işgal ordusu çarşıyı bombalamıştı. Çok sayıda ölü ve yaralıların olduğu saldırıda birçok kişinin dükkânı yandı ve yangın çevre dükkânlara da yayıldı. Kasım ayında Nuseyrat Kampı tekrar vuruldu. İsrail’in iki evi hedef aldığı saldırıda 20 kişi hayatını kaybetti. Aralık ayında da İsrail’in Han Yunus ve Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda, WAFA’dan yapılan açıklamaya göre 50 kişi öldürüldü. Nisan ayında devam eden saldırılarda 8 kişi öldü, en az 30 kişi yaralandı. Bu saldırıdan birkaç gün önce, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Savunma Kurumu, İsrail ordusunun 8 gündür kuşatma altında tuttuğu Nusayrat Mülteci Kampı’nın kuzeyinden tamamen çekildiğini duyurmuştu. Kamptan çekilen İsrail askerlerinin Refah’a gönderileceği açıklanmıştı. Aynı kampta İsrail ordusu, yayın hazırlığı yapan TRT Arabi ekibine saldırdı. Saldırıda bir grup gazeteci yaralandı ve akabinde saldırıya Türkiye’den tepkiler yağdı.
Deyr Belah Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında, Akdeniz’in kıyısında yer alan bir kamptır. Aralık ayında söz ettiğimiz kampta bulunan Furkan Camii bombalandı. Mart ayında, 5 aydır devam eden saldırılar sebebiyle Gazze Şeridi’nin kuzeyinden Deyr Belah’a göç eden Filistinliler, etrafı çöplerle çevrili çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Nisan ayında düzenlenen saldırıda 17 Filistinli hayatını kaybetmiştir.
Megazi Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında bulunuyor. Kasım ayında Megazi Mülteci Kampı İsrail ordusu tarafından vuruldu. Çoğu kadın ve çocuk en az 21 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı. Gazze`deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, Megazi Mülteci Kampı`nı hedef alan "katliam" sonucu çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu ve hastanelerin acil servislerinin ağır yaralılarla dolduğunu duyurdu. Aralık ayındaki bombardımanda en az 50 kişi hayatını kaybetti.
Bureyc Mülteci Kampı
Gazze’nin 9 km güneyindedir. Kasım ayında, Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Gazze'nin orta kesimindeki El-Beric Mülteci Kampı ve kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde evleri hedef alınan kadın gazeteciler Ala Tahir el-Hasanat ile Ayat Haddura öldü. Kasım ayında bombalanan kampta 20 kişi hayatını kaybetti. İsrail ordu sözcüsü kuşatmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'ye çok şiddetli saldırdıklarını belirtti ve "Gazze şeridini böldük. Artık kuzeyde bir Gazze, güneyde ise başka bir Gazze var" ifadelerini kullandı. İsrail, ordu güçlerinin Gazze'yi resmen kuşatmaya başladığını açıkladı.
Han Yunus Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin güneyinde bir kamp. Ekim ayındaki saldırılarda işgal güçleri, kampta bulunan 44 Filistinliyi öldürdü. Kasım ayında bölgeye yapılan saldırıda Kassam Tugayları Han Yunus’ta iki İsrail askeri aracını imha etti. Aralık ayında İsrail, Han Yunus’u boşaltma çağrısında bulundu. Nisan ayında işgal güçleri ağır bir yıkım bırakarak Han Yunus’tan çekildi. Evlerine dönmek isteyen Filistinliler yaşadıkları bölgeyi tanınmaz halde buldu.
Refah Mülteci Kampı
7 Ekim’den önce nüfus bakımından Gazze’nin en büyük mülteci kamplarından biriyken Aksa Tufanı sürecinde kuzeyden güneye yaşanan göçle birlikte nüfusu daha da kalabalık (1,5 milyon) hale gelmişti. İsrail’in güvenli bölge ilan etmesinden bu yana aksine en çok saldırı düzenlediği yerlerden biri Refah’tır. Bugünden savaşın başladığı tarihlere doğru kronolojik olarak baktığımızda tüm mülteci kamplarında olduğu gibi Refah saldırılarının da tümünde sivil can kayıplarının olduğunu görmekteyiz. 9 Mayıs’ta düzenlenen bir saldırıda 7 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda Filistinli yaralanmıştır. 18 Nisan’da Nusayrat Mülteci Kampı’ndan çekilen askerlerin Refah’a gönderileceği duyurulmuşken, 24 Nisan’da Refah ve Nusayrat’a yapılan saldırıda en az 6 Filistinli yaşamını yitirmiştir. Uluslararası toplumdan gelen tüm uyarılara rağmen Refah'a saldırı planını onayladığını defalarca yineleyen Binyamin Netanyahu, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada "saldırı için tarih belirlendiğini" belirtmişti. Aralık ayında Refah’a yapılan saldırıda Fransa Dışişleri Bakanlığı çalışanının da hayatını kaybettiği öğrenildi. 12 Nisan saldırılarında bölgede en az 100 kişi hayatını kaybederken 230’dan fazla kişi yaralandı. Ekim ayında, çatışmaların 15. gününde, Gazze Şeridi ve Mısır arasındaki tek sınır kapısı olan Refah Sınır Kapısı yardım tırlarının geçişine açılmıştı. İsrail bu bölgede insanî yardım girişine oldukça kısıtlı bir şekilde izin vermiştir. Zaman zaman İsrail içerisinde aşırılık yanlısı fanatik Yahudiler Gazze’nin girişinde yardım tırlarını yağmalamış ve kullanılamaz hale getirmişlerdir.
SONUÇ
İsrail Gazze Şeridi’nde bulunan ve tamamında sivillerin yaşadığı 8 mülteci kampına 7 Ekim’den bu yana yüzlerce kez saldırmıştır. Zaman zaman ateşkes kararları verilmiş olsa da işgal güçleri ateşkesi ihlal etmekten çekinmeyerek, işlediği savaş suçlarına her geçen gün bir yenisini eklemektedir. İsrail yakın zamanda Cibaliye Mülteci Kampı’nı ve Refah Mülteci Kampı’nı vurmuştur. Özellikle nüfus bakımından en kalabalık mülteci kampı olarak kabul edilen Refah, halen yoğun bombardıman altındadır. İsrail hedef gözeterek sivilleri vurmakta ve insanî yardımların girişini yetersiz kalacak şekilde kısıtlamaktadır.
GİRİŞ
İsrail Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana 35 bin 173 Filistinliyi öldürmüştür. Gazze’de 80 binin üzerinde kişi yaralanmıştır. Binlerce kişi için kayıp başvurusunda bulunulmuştur. 70 bin konut yerle bir olmuş Birleşmiş Milletlerin tahminine göre 1.7 milyon Filistinli İsrail tarafından yerinden edilmiştir. İsrail’in Filistinlilere yaptığı kıyım yaklaşık 8 aydır devam etmektedir. Filistinliler sivil yerleşim yerlerinde, mülteci kamplarında ve hastanelerde dahi güvende olmamakla birlikte, nerede ve kim oldukları gözetilmeksizin 223 gündür ateş altındadırlar.
Bu çalışmada Gazze’deki mülteci kamplarına ve 7 Ekim’den bu yana kamplarda yaşananlara değinilmiştir.
Resmi kaynaklara göre Gazze şeridinde 8 mülteci kampı mevcuttur. Bu kampların en büyüğü Gazze’nin kuzeyinde yer alan Cibaliye Kampı olarak biliniyor.
Cibaliye Kampı
31 Ekim’de düzenlenen saldırıda en az 100 Filistinlinin öldürülmüş, 150’den fazla kişi de yaralanmıştı. İsrail ordusu Cibaliye mülteci kampına yaptığı hava saldırısını doğrulamıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı konuya ilişkin “Cibaliye’de korkunç bir katliam oldu.” İfadesini kullanmıştı. Fransa, saldırıda meydana gelen ağır Filistinli sivil can kayıplarından endişe duyduğunu belirtmiştir. Kasım ayının ortalarında İsrail, Cibaliye Mülteci Kampı’na yeniden saldırmış, sivil bir yerleşim alanını bombalamıştır. Saldırıda Ebu Dayir, Ebu Dan, Eş- Şeyh ve El- Aseli ailelerinin evleri vurulmuştur. 3 Mart’ta ve 13 Nisan’da da kampa saldıran İsrail, Mayıs ayına kadar Cibaliye Mülteci Kampı’na 100’den fazla saldırı düzenlemiştir ve soykırıma hız kesmeden devam etmektedir. Can kayıplarının yanı sıra bölgede temel yaşam koşulları oldukça zorlayıcıdır. Kampta susuzluk had safhaya ulaşmıştır. Binlerce Filistinli su kuyruklarında saatlerce beklemekte çoğu zaman da eli boş dönmektedir. Su kaynaklarının yetersizliği ve hijyen malzemelerinin bulunamayışı sebebiyle salgın hastalıklar da hızla yayılmaktadır.
Gazze Şeridi’nde Akdeniz’e kıyısı bulunan, 80 bini aşkın Filistinlinin barındığı el-Şati Mülteci Kampı’na Aksa Tufanı sürecinde İsrail ilk olarak 1 Kasım 2023’te saldırmıştır. Saldırıdan önce İsrail ordusu, bölgenin acilen tahliye edilmesi gerektiğini ve bölgeye saldıracağını açıklamıştır. Yerel kaynakların Filistin haber ajansı WAFA’ ya verdiği bilgiye göre kamptaki bir eve düzenlenen saldırıda en az 10 kişi hayatını kaybetmiştir. İsrail ordusu 17 Nisan 2024’te el- Şati Mülteci Kampı’nda sığınma merkezi olarak kullanılan Şuhaybir Okulunu vurmuştur. Görgü tanıkları okulun ağır hasar aldığını aktarırken, 2’si çocuk olmak üzere 4 sivil hayatını kaybetmişti ve yaralılar mevcuttu. Olaydan birkaç gün önce Hamas’ın siyasi lideri İsmail el-Haniyye’nin üç oğlu ve 4 torunu el-Şati Kampına düzenlenen hava saldırısında öldürüldü. İsrail yaptığı saldırıyı doğruladı, Haniyye ise duruşundan taviz vermeyeceğini açıkladı.
Nuseyrat Kampı
Gazze’nin en büyük 3. Mülteci kampıdır. Gazze şehrinin güneybatısında, Gazze Şeridi’nin de ortasında yer alan bu kampa, ekim ayından beri saldırılar düzenlenmektedir. Ekim ayında yapılan bir saldırıda işgal ordusu çarşıyı bombalamıştı. Çok sayıda ölü ve yaralıların olduğu saldırıda birçok kişinin dükkânı yandı ve yangın çevre dükkânlara da yayıldı. Kasım ayında Nuseyrat Kampı tekrar vuruldu. İsrail’in iki evi hedef aldığı saldırıda 20 kişi hayatını kaybetti. Aralık ayında da İsrail’in Han Yunus ve Nuseyrat Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda, WAFA’dan yapılan açıklamaya göre 50 kişi öldürüldü. Nisan ayında devam eden saldırılarda 8 kişi öldü, en az 30 kişi yaralandı. Bu saldırıdan birkaç gün önce, Gazze Şeridi’ndeki Filistin Savunma Kurumu, İsrail ordusunun 8 gündür kuşatma altında tuttuğu Nusayrat Mülteci Kampı’nın kuzeyinden tamamen çekildiğini duyurmuştu. Kamptan çekilen İsrail askerlerinin Refah’a gönderileceği açıklanmıştı. Aynı kampta İsrail ordusu, yayın hazırlığı yapan TRT Arabi ekibine saldırdı. Saldırıda bir grup gazeteci yaralandı ve akabinde saldırıya Türkiye’den tepkiler yağdı.
Deyr Belah Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında, Akdeniz’in kıyısında yer alan bir kamptır. Aralık ayında söz ettiğimiz kampta bulunan Furkan Camii bombalandı. Mart ayında, 5 aydır devam eden saldırılar sebebiyle Gazze Şeridi’nin kuzeyinden Deyr Belah’a göç eden Filistinliler, etrafı çöplerle çevrili çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Nisan ayında düzenlenen saldırıda 17 Filistinli hayatını kaybetmiştir.
Megazi Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin ortalarında bulunuyor. Kasım ayında Megazi Mülteci Kampı İsrail ordusu tarafından vuruldu. Çoğu kadın ve çocuk en az 21 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı. Gazze`deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı açıklamada, Megazi Mülteci Kampı`nı hedef alan "katliam" sonucu çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu ve hastanelerin acil servislerinin ağır yaralılarla dolduğunu duyurdu. Aralık ayındaki bombardımanda en az 50 kişi hayatını kaybetti.
Bureyc Mülteci Kampı
Gazze’nin 9 km güneyindedir. Kasım ayında, Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, Gazze'nin orta kesimindeki El-Beric Mülteci Kampı ve kuzeyindeki Beyt Lahiya bölgesinde evleri hedef alınan kadın gazeteciler Ala Tahir el-Hasanat ile Ayat Haddura öldü. Kasım ayında bombalanan kampta 20 kişi hayatını kaybetti. İsrail ordu sözcüsü kuşatmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Gazze'ye çok şiddetli saldırdıklarını belirtti ve "Gazze şeridini böldük. Artık kuzeyde bir Gazze, güneyde ise başka bir Gazze var" ifadelerini kullandı. İsrail, ordu güçlerinin Gazze'yi resmen kuşatmaya başladığını açıkladı.
Han Yunus Mülteci Kampı
Gazze Şeridi’nin güneyinde bir kamp. Ekim ayındaki saldırılarda işgal güçleri, kampta bulunan 44 Filistinliyi öldürdü. Kasım ayında bölgeye yapılan saldırıda Kassam Tugayları Han Yunus’ta iki İsrail askeri aracını imha etti. Aralık ayında İsrail, Han Yunus’u boşaltma çağrısında bulundu. Nisan ayında işgal güçleri ağır bir yıkım bırakarak Han Yunus’tan çekildi. Evlerine dönmek isteyen Filistinliler yaşadıkları bölgeyi tanınmaz halde buldu.
Refah Mülteci Kampı
7 Ekim’den önce nüfus bakımından Gazze’nin en büyük mülteci kamplarından biriyken Aksa Tufanı sürecinde kuzeyden güneye yaşanan göçle birlikte nüfusu daha da kalabalık (1,5 milyon) hale gelmişti. İsrail’in güvenli bölge ilan etmesinden bu yana aksine en çok saldırı düzenlediği yerlerden biri Refah’tır. Bugünden savaşın başladığı tarihlere doğru kronolojik olarak baktığımızda tüm mülteci kamplarında olduğu gibi Refah saldırılarının da tümünde sivil can kayıplarının olduğunu görmekteyiz. 9 Mayıs’ta düzenlenen bir saldırıda 7 Filistinli hayatını kaybetmiş, çok sayıda Filistinli yaralanmıştır. 18 Nisan’da Nusayrat Mülteci Kampı’ndan çekilen askerlerin Refah’a gönderileceği duyurulmuşken, 24 Nisan’da Refah ve Nusayrat’a yapılan saldırıda en az 6 Filistinli yaşamını yitirmiştir. Uluslararası toplumdan gelen tüm uyarılara rağmen Refah'a saldırı planını onayladığını defalarca yineleyen Binyamin Netanyahu, 8 Nisan'da yaptığı açıklamada "saldırı için tarih belirlendiğini" belirtmişti. Aralık ayında Refah’a yapılan saldırıda Fransa Dışişleri Bakanlığı çalışanının da hayatını kaybettiği öğrenildi. 12 Nisan saldırılarında bölgede en az 100 kişi hayatını kaybederken 230’dan fazla kişi yaralandı. Ekim ayında, çatışmaların 15. gününde, Gazze Şeridi ve Mısır arasındaki tek sınır kapısı olan Refah Sınır Kapısı yardım tırlarının geçişine açılmıştı. İsrail bu bölgede insanî yardım girişine oldukça kısıtlı bir şekilde izin vermiştir. Zaman zaman İsrail içerisinde aşırılık yanlısı fanatik Yahudiler Gazze’nin girişinde yardım tırlarını yağmalamış ve kullanılamaz hale getirmişlerdir.
SONUÇ
İsrail Gazze Şeridi’nde bulunan ve tamamında sivillerin yaşadığı 8 mülteci kampına 7 Ekim’den bu yana yüzlerce kez saldırmıştır. Zaman zaman ateşkes kararları verilmiş olsa da işgal güçleri ateşkesi ihlal etmekten çekinmeyerek, işlediği savaş suçlarına her geçen gün bir yenisini eklemektedir. İsrail yakın zamanda Cibaliye Mülteci Kampı’nı ve Refah Mülteci Kampı’nı vurmuştur. Özellikle nüfus bakımından en kalabalık mülteci kampı olarak kabul edilen Refah, halen yoğun bombardıman altındadır. İsrail hedef gözeterek sivilleri vurmakta ve insanî yardımların girişini yetersiz kalacak şekilde kısıtlamaktadır.
Bu Sayfada:
Title
Title
Title