Salah Şahade

19 Temmuz 2024

Fatma Nur TAŞ

Salah Şahade
Salah Şahade
Salah Şahade

Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı: Salah Şahade

Ömrünü Allah yolunda cihada adayan ve bu uğurda hayatını kaybeden Salah Şehâde'nin, ailesiyle birlikte katledilmesinin üzerinden 22 yıl geçti.

Ailesi aslen işgal rejimi tarafından işgal edilen topraklardan Filistin’in Yafa şehrinden olmasına rağmen kendisi BM tarafından kurulan eş-Şati kampında 1952 yılında dünyaya gözlerini açmıştır. Tam adıyla Salahuddin Mustafa Muhammed Ali Şehâde, eğitim hayatı süresince gösterdiği başarı sayesinde Türkiye ve Rusya’daki üniversitelerin mühendislik bölümlerinden kabul almasına rağmen maddi zorluklar neticesinde bu programlara dahil olamamış, İskenderiye’de eğitim hayatına devam ettiği sırada İslami çizgiyi benimsemeye ve bu hususta çalışmaya başlamıştı.

Şahade’nin direniş destanının en önemli payı 1980’li yıllarda başlamıştır.  İşgalci siyonist rejim 1984’te onu, işgale karşı faaliyetlere katılmış olduğu iddiasına binaen tutuklanmış fakat işgalcilere herhangi bir malumat vermediği için işgalciler de elle tutulabilecek bir kanıt ileri sürememişlerdi. Bunun üzerine Şahade, 1949'da çıkarılmış Özel Haller Kanunu’yla yargılanmaya başladı [1]. Bu dönemde iki sene hapiste yatmasının ardından Gazze İslam Üniversitesi'nin Öğrenci İşleri Dairesi müdürü olarak vazife meydana getirmeye başladı. Fakat 1987'de intifada başlayınca işgal güçleri intifadanın önüne geçmek amacıyla Şahade’nin bulunduğu üniversiteyi kapattı. Şehâde tüm olanlara rağmen üniversitede çalışmaya devam etti ancak çok geçmeden 1988'de işgalciler tarafınca yeniden tutuklandı. Tutuklanmasının sonrasında da tek kişilik hücreye kondu. İşgalciler ondan malumat almak amacıyla Mayıs 1989'a kadar kendisini bu hücrede tuttular ve muhtelif şekillerde işkence ettiler. Bütün bu uygulamalara karşın kendisinden hiç bir malumat alamadılar. Bir dönem altı aylığına özgür bırakılsa da sonrasında işgal devleti HAMAS mensuplarına yönelik geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlatıp Şehâde'yi tekrar zindana attı.  

Şahade, 12 sene süresince tutuklu kaldı ve özgürlüğüne 14 Mayıs 2000 tarihinde kavuşabildi. Şahade, işgal zindanlarında tutulduğu vakit süresince fizyolojik ve ruhsal işkencelerin en ağır biçimlerine maruz bırakıldı ancak hiç bir iddia, işgal güçleri tarafından kanıtlanamadı. Salah Şahade, işkence seanslarında, işgalciler tarafınca saç ve sakalının yolunduğunu belirtmiştir. 20 ay kadar da soruşturmaya tabi tutulduğunu açıklayan Şahade, böylece tutukluluk süresinin 14 yıla çıktığını aktarır.

Şahade, hapishaneden tahliye edilmeden önce, herhangi bir askeri faaliyette bulunması halinde öldürüleceği yönünde işgal istihbaratı tarafından tehdit edilmişti. Lakin bu tehditler onun kendisini adadığı özgür Filistin davasından vazgeçiremedi.

Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın ilk kurucularından biriydi ve İzzeddin el Kassam Tugayları'nın hücrelerini şekillendirmişti. Silahlı kuvvetler için eğitimler düzenlemiş ve işgalci güçlere karşı silahlı direnişe öncülük etmişti. Filistin direnişinin bir diğer unutulmaz ismi Yahya Ayyaş'ın Şahadetinin ardından Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadının komutanlığına atandı ve şehadetine kadar bu görevde kaldı.

Salah Şahade'nin çabaları; uzmanlaşmış askeri ve akademi birliklerle oluşturduğu üretim biriminin çalışmaları sayesinde 1948'de işgal rejiminin yönetimine giren Filistin topraklarına ilk "Kassam" füzesini fırlatarak meyvesini verdi.

İşgalci güçler, Salah Şahade'yi en tehlikeli kişi olarak sınıflandırıp, onu ölüm listesinin başına yerleştirdi. Şahade, o zamanki işgal rejiminin yöneticisi Ariel Sharon tarafından "Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı" olarak görülüyordu.

İşgal güçleri 22 Temmuz 2002 tarihinde gerçekleştirdikleri vahşi katliamda üzerlerine bir tonluk bir bomba atarak onu, eşini, kızları İman'ı ve muhafızlığını yapan 37 yaşındaki Zahir Salih Ebu Huseyn'i şehit ettiler[2].

Salah Şahade’nin şehid edilmesinin ardından 2002 Temmuz’unda Gazze Bölgesi’nde Hamas’ın askeri kanat komutanlığını Muhammed Deif üstlenmiştir[3].

[1] İsrail 1949 Özel Haller Kanunu, resmi adıyla "Acil Durum Yönetmeliği (Savunma) 1945", İsrail Devleti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra kabul edilen ve Britanya Mandası döneminde çıkarılan bir yasadır. Bu yasa, Britanya Mandası altında Filistin'de çıkan Arap isyanlarına ve diğer güvenlik tehditlerine yanıt olarak çıkarılmıştır ve İsrail Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yeni hükümet tarafından devralınmıştır. Kanunun ana hatları şu şekildedir: Genel Yetkiler: Hükümete, ülkenin güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak amacıyla geniş yetkiler tanır. Bu yetkiler, olağanüstü hal ilan edildiğinde yürürlüğe girer. Sivil Hak ve Özgürlükler: Kanun, güvenlik gerekçesiyle sivil hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına olanak tanır. Örneğin, basın özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü kısıtlanabilir. Mal ve Hizmet Kontrolü: Kanun, hükümete mallara ve hizmetlere el koyma, fiyatları belirleme ve kaynakları dağıtma yetkisi verir. Hareket Kısıtlamaları: Belirli bölgelerde sokağa çıkma yasağı, yerleşim yasakları ve diğer hareket kısıtlamaları uygulanabilir. Askeri Yönetim: İsrail'in kurulduğu ilk yıllarda Arap vatandaşlarına yönelik olarak uygulanan askeri yönetim bu kanuna dayanıyordu. 1966'da sona eren bu yönetim, Arap yerleşim yerlerinde sıkı denetim ve kontrol sağladı. Mahkemeler ve Hukuki Denetim: Kanun kapsamında alınan önlemler genellikle mahkemeler tarafından denetlenmez ve askeri komutanlar tarafından alınan kararlar yargı denetimine tabi tutulmaz. İnsan Hakları: Kanun, insan hakları örgütleri tarafından sıkça eleştirilmiştir. Sivil hakların kısıtlanması ve temel özgürlüklerin ihlal edilmesi endişeleri dile getirilmiştir. Kısaca 1949 Özel Haller Kanunu, İsrail’in güvenlik politikalarında önemli bir rol oynayan ve hükümete geniş yetkiler tanıyan bir yasadır. Ancak bu yetkiler, insan hakları ve demokratik yönetim açısından önemli tartışmalar yaratmıştır.

Kaynakça

[2] http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html

[3] https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif

(tarih yok). Salah Şahade: http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html adresinden alınmıştır

Direnişiyle işgalci rejime kök söktüren komutan: Salah Şahade. (2023, Temmuz 22). Haziran 11, 2024 tarihinde İLKHA: https://ilkha.com/filistin/direnisiyle-isgalci-rejime-kok-sokturen-komutan-salah-sehade-340727 adresinden alındı

Muhammed Deir. (tarih yok). Haziran 22, 2024 tarihinde Dijital Hafıza: https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif adresinden alındı

Şirin, B. (2022, Ekim 19). Salah Şahade’nin direniş ruhu hâlâ yaşıyor. Milli Gazete: https://www.milligazete.com.tr/haber/12402083/salah-sehadenin-direnis-ruhu-hala-yasiyor adresinden alınmıştır

Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı: Salah Şahade

Ömrünü Allah yolunda cihada adayan ve bu uğurda hayatını kaybeden Salah Şehâde'nin, ailesiyle birlikte katledilmesinin üzerinden 22 yıl geçti.

Ailesi aslen işgal rejimi tarafından işgal edilen topraklardan Filistin’in Yafa şehrinden olmasına rağmen kendisi BM tarafından kurulan eş-Şati kampında 1952 yılında dünyaya gözlerini açmıştır. Tam adıyla Salahuddin Mustafa Muhammed Ali Şehâde, eğitim hayatı süresince gösterdiği başarı sayesinde Türkiye ve Rusya’daki üniversitelerin mühendislik bölümlerinden kabul almasına rağmen maddi zorluklar neticesinde bu programlara dahil olamamış, İskenderiye’de eğitim hayatına devam ettiği sırada İslami çizgiyi benimsemeye ve bu hususta çalışmaya başlamıştı.

Şahade’nin direniş destanının en önemli payı 1980’li yıllarda başlamıştır.  İşgalci siyonist rejim 1984’te onu, işgale karşı faaliyetlere katılmış olduğu iddiasına binaen tutuklanmış fakat işgalcilere herhangi bir malumat vermediği için işgalciler de elle tutulabilecek bir kanıt ileri sürememişlerdi. Bunun üzerine Şahade, 1949'da çıkarılmış Özel Haller Kanunu’yla yargılanmaya başladı [1]. Bu dönemde iki sene hapiste yatmasının ardından Gazze İslam Üniversitesi'nin Öğrenci İşleri Dairesi müdürü olarak vazife meydana getirmeye başladı. Fakat 1987'de intifada başlayınca işgal güçleri intifadanın önüne geçmek amacıyla Şahade’nin bulunduğu üniversiteyi kapattı. Şehâde tüm olanlara rağmen üniversitede çalışmaya devam etti ancak çok geçmeden 1988'de işgalciler tarafınca yeniden tutuklandı. Tutuklanmasının sonrasında da tek kişilik hücreye kondu. İşgalciler ondan malumat almak amacıyla Mayıs 1989'a kadar kendisini bu hücrede tuttular ve muhtelif şekillerde işkence ettiler. Bütün bu uygulamalara karşın kendisinden hiç bir malumat alamadılar. Bir dönem altı aylığına özgür bırakılsa da sonrasında işgal devleti HAMAS mensuplarına yönelik geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlatıp Şehâde'yi tekrar zindana attı.  

Şahade, 12 sene süresince tutuklu kaldı ve özgürlüğüne 14 Mayıs 2000 tarihinde kavuşabildi. Şahade, işgal zindanlarında tutulduğu vakit süresince fizyolojik ve ruhsal işkencelerin en ağır biçimlerine maruz bırakıldı ancak hiç bir iddia, işgal güçleri tarafından kanıtlanamadı. Salah Şahade, işkence seanslarında, işgalciler tarafınca saç ve sakalının yolunduğunu belirtmiştir. 20 ay kadar da soruşturmaya tabi tutulduğunu açıklayan Şahade, böylece tutukluluk süresinin 14 yıla çıktığını aktarır.

Şahade, hapishaneden tahliye edilmeden önce, herhangi bir askeri faaliyette bulunması halinde öldürüleceği yönünde işgal istihbaratı tarafından tehdit edilmişti. Lakin bu tehditler onun kendisini adadığı özgür Filistin davasından vazgeçiremedi.

Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın ilk kurucularından biriydi ve İzzeddin el Kassam Tugayları'nın hücrelerini şekillendirmişti. Silahlı kuvvetler için eğitimler düzenlemiş ve işgalci güçlere karşı silahlı direnişe öncülük etmişti. Filistin direnişinin bir diğer unutulmaz ismi Yahya Ayyaş'ın Şahadetinin ardından Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadının komutanlığına atandı ve şehadetine kadar bu görevde kaldı.

Salah Şahade'nin çabaları; uzmanlaşmış askeri ve akademi birliklerle oluşturduğu üretim biriminin çalışmaları sayesinde 1948'de işgal rejiminin yönetimine giren Filistin topraklarına ilk "Kassam" füzesini fırlatarak meyvesini verdi.

İşgalci güçler, Salah Şahade'yi en tehlikeli kişi olarak sınıflandırıp, onu ölüm listesinin başına yerleştirdi. Şahade, o zamanki işgal rejiminin yöneticisi Ariel Sharon tarafından "Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı" olarak görülüyordu.

İşgal güçleri 22 Temmuz 2002 tarihinde gerçekleştirdikleri vahşi katliamda üzerlerine bir tonluk bir bomba atarak onu, eşini, kızları İman'ı ve muhafızlığını yapan 37 yaşındaki Zahir Salih Ebu Huseyn'i şehit ettiler[2].

Salah Şahade’nin şehid edilmesinin ardından 2002 Temmuz’unda Gazze Bölgesi’nde Hamas’ın askeri kanat komutanlığını Muhammed Deif üstlenmiştir[3].

[1] İsrail 1949 Özel Haller Kanunu, resmi adıyla "Acil Durum Yönetmeliği (Savunma) 1945", İsrail Devleti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra kabul edilen ve Britanya Mandası döneminde çıkarılan bir yasadır. Bu yasa, Britanya Mandası altında Filistin'de çıkan Arap isyanlarına ve diğer güvenlik tehditlerine yanıt olarak çıkarılmıştır ve İsrail Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yeni hükümet tarafından devralınmıştır. Kanunun ana hatları şu şekildedir: Genel Yetkiler: Hükümete, ülkenin güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak amacıyla geniş yetkiler tanır. Bu yetkiler, olağanüstü hal ilan edildiğinde yürürlüğe girer. Sivil Hak ve Özgürlükler: Kanun, güvenlik gerekçesiyle sivil hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına olanak tanır. Örneğin, basın özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü kısıtlanabilir. Mal ve Hizmet Kontrolü: Kanun, hükümete mallara ve hizmetlere el koyma, fiyatları belirleme ve kaynakları dağıtma yetkisi verir. Hareket Kısıtlamaları: Belirli bölgelerde sokağa çıkma yasağı, yerleşim yasakları ve diğer hareket kısıtlamaları uygulanabilir. Askeri Yönetim: İsrail'in kurulduğu ilk yıllarda Arap vatandaşlarına yönelik olarak uygulanan askeri yönetim bu kanuna dayanıyordu. 1966'da sona eren bu yönetim, Arap yerleşim yerlerinde sıkı denetim ve kontrol sağladı. Mahkemeler ve Hukuki Denetim: Kanun kapsamında alınan önlemler genellikle mahkemeler tarafından denetlenmez ve askeri komutanlar tarafından alınan kararlar yargı denetimine tabi tutulmaz. İnsan Hakları: Kanun, insan hakları örgütleri tarafından sıkça eleştirilmiştir. Sivil hakların kısıtlanması ve temel özgürlüklerin ihlal edilmesi endişeleri dile getirilmiştir. Kısaca 1949 Özel Haller Kanunu, İsrail’in güvenlik politikalarında önemli bir rol oynayan ve hükümete geniş yetkiler tanıyan bir yasadır. Ancak bu yetkiler, insan hakları ve demokratik yönetim açısından önemli tartışmalar yaratmıştır.

Kaynakça

[2] http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html

[3] https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif

(tarih yok). Salah Şahade: http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html adresinden alınmıştır

Direnişiyle işgalci rejime kök söktüren komutan: Salah Şahade. (2023, Temmuz 22). Haziran 11, 2024 tarihinde İLKHA: https://ilkha.com/filistin/direnisiyle-isgalci-rejime-kok-sokturen-komutan-salah-sehade-340727 adresinden alındı

Muhammed Deir. (tarih yok). Haziran 22, 2024 tarihinde Dijital Hafıza: https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif adresinden alındı

Şirin, B. (2022, Ekim 19). Salah Şahade’nin direniş ruhu hâlâ yaşıyor. Milli Gazete: https://www.milligazete.com.tr/haber/12402083/salah-sehadenin-direnis-ruhu-hala-yasiyor adresinden alınmıştır

Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı: Salah Şahade

Ömrünü Allah yolunda cihada adayan ve bu uğurda hayatını kaybeden Salah Şehâde'nin, ailesiyle birlikte katledilmesinin üzerinden 22 yıl geçti.

Ailesi aslen işgal rejimi tarafından işgal edilen topraklardan Filistin’in Yafa şehrinden olmasına rağmen kendisi BM tarafından kurulan eş-Şati kampında 1952 yılında dünyaya gözlerini açmıştır. Tam adıyla Salahuddin Mustafa Muhammed Ali Şehâde, eğitim hayatı süresince gösterdiği başarı sayesinde Türkiye ve Rusya’daki üniversitelerin mühendislik bölümlerinden kabul almasına rağmen maddi zorluklar neticesinde bu programlara dahil olamamış, İskenderiye’de eğitim hayatına devam ettiği sırada İslami çizgiyi benimsemeye ve bu hususta çalışmaya başlamıştı.

Şahade’nin direniş destanının en önemli payı 1980’li yıllarda başlamıştır.  İşgalci siyonist rejim 1984’te onu, işgale karşı faaliyetlere katılmış olduğu iddiasına binaen tutuklanmış fakat işgalcilere herhangi bir malumat vermediği için işgalciler de elle tutulabilecek bir kanıt ileri sürememişlerdi. Bunun üzerine Şahade, 1949'da çıkarılmış Özel Haller Kanunu’yla yargılanmaya başladı [1]. Bu dönemde iki sene hapiste yatmasının ardından Gazze İslam Üniversitesi'nin Öğrenci İşleri Dairesi müdürü olarak vazife meydana getirmeye başladı. Fakat 1987'de intifada başlayınca işgal güçleri intifadanın önüne geçmek amacıyla Şahade’nin bulunduğu üniversiteyi kapattı. Şehâde tüm olanlara rağmen üniversitede çalışmaya devam etti ancak çok geçmeden 1988'de işgalciler tarafınca yeniden tutuklandı. Tutuklanmasının sonrasında da tek kişilik hücreye kondu. İşgalciler ondan malumat almak amacıyla Mayıs 1989'a kadar kendisini bu hücrede tuttular ve muhtelif şekillerde işkence ettiler. Bütün bu uygulamalara karşın kendisinden hiç bir malumat alamadılar. Bir dönem altı aylığına özgür bırakılsa da sonrasında işgal devleti HAMAS mensuplarına yönelik geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlatıp Şehâde'yi tekrar zindana attı.  

Şahade, 12 sene süresince tutuklu kaldı ve özgürlüğüne 14 Mayıs 2000 tarihinde kavuşabildi. Şahade, işgal zindanlarında tutulduğu vakit süresince fizyolojik ve ruhsal işkencelerin en ağır biçimlerine maruz bırakıldı ancak hiç bir iddia, işgal güçleri tarafından kanıtlanamadı. Salah Şahade, işkence seanslarında, işgalciler tarafınca saç ve sakalının yolunduğunu belirtmiştir. 20 ay kadar da soruşturmaya tabi tutulduğunu açıklayan Şahade, böylece tutukluluk süresinin 14 yıla çıktığını aktarır.

Şahade, hapishaneden tahliye edilmeden önce, herhangi bir askeri faaliyette bulunması halinde öldürüleceği yönünde işgal istihbaratı tarafından tehdit edilmişti. Lakin bu tehditler onun kendisini adadığı özgür Filistin davasından vazgeçiremedi.

Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın ilk kurucularından biriydi ve İzzeddin el Kassam Tugayları'nın hücrelerini şekillendirmişti. Silahlı kuvvetler için eğitimler düzenlemiş ve işgalci güçlere karşı silahlı direnişe öncülük etmişti. Filistin direnişinin bir diğer unutulmaz ismi Yahya Ayyaş'ın Şahadetinin ardından Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadının komutanlığına atandı ve şehadetine kadar bu görevde kaldı.

Salah Şahade'nin çabaları; uzmanlaşmış askeri ve akademi birliklerle oluşturduğu üretim biriminin çalışmaları sayesinde 1948'de işgal rejiminin yönetimine giren Filistin topraklarına ilk "Kassam" füzesini fırlatarak meyvesini verdi.

İşgalci güçler, Salah Şahade'yi en tehlikeli kişi olarak sınıflandırıp, onu ölüm listesinin başına yerleştirdi. Şahade, o zamanki işgal rejiminin yöneticisi Ariel Sharon tarafından "Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı" olarak görülüyordu.

İşgal güçleri 22 Temmuz 2002 tarihinde gerçekleştirdikleri vahşi katliamda üzerlerine bir tonluk bir bomba atarak onu, eşini, kızları İman'ı ve muhafızlığını yapan 37 yaşındaki Zahir Salih Ebu Huseyn'i şehit ettiler[2].

Salah Şahade’nin şehid edilmesinin ardından 2002 Temmuz’unda Gazze Bölgesi’nde Hamas’ın askeri kanat komutanlığını Muhammed Deif üstlenmiştir[3].

[1] İsrail 1949 Özel Haller Kanunu, resmi adıyla "Acil Durum Yönetmeliği (Savunma) 1945", İsrail Devleti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra kabul edilen ve Britanya Mandası döneminde çıkarılan bir yasadır. Bu yasa, Britanya Mandası altında Filistin'de çıkan Arap isyanlarına ve diğer güvenlik tehditlerine yanıt olarak çıkarılmıştır ve İsrail Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yeni hükümet tarafından devralınmıştır. Kanunun ana hatları şu şekildedir: Genel Yetkiler: Hükümete, ülkenin güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak amacıyla geniş yetkiler tanır. Bu yetkiler, olağanüstü hal ilan edildiğinde yürürlüğe girer. Sivil Hak ve Özgürlükler: Kanun, güvenlik gerekçesiyle sivil hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına olanak tanır. Örneğin, basın özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü kısıtlanabilir. Mal ve Hizmet Kontrolü: Kanun, hükümete mallara ve hizmetlere el koyma, fiyatları belirleme ve kaynakları dağıtma yetkisi verir. Hareket Kısıtlamaları: Belirli bölgelerde sokağa çıkma yasağı, yerleşim yasakları ve diğer hareket kısıtlamaları uygulanabilir. Askeri Yönetim: İsrail'in kurulduğu ilk yıllarda Arap vatandaşlarına yönelik olarak uygulanan askeri yönetim bu kanuna dayanıyordu. 1966'da sona eren bu yönetim, Arap yerleşim yerlerinde sıkı denetim ve kontrol sağladı. Mahkemeler ve Hukuki Denetim: Kanun kapsamında alınan önlemler genellikle mahkemeler tarafından denetlenmez ve askeri komutanlar tarafından alınan kararlar yargı denetimine tabi tutulmaz. İnsan Hakları: Kanun, insan hakları örgütleri tarafından sıkça eleştirilmiştir. Sivil hakların kısıtlanması ve temel özgürlüklerin ihlal edilmesi endişeleri dile getirilmiştir. Kısaca 1949 Özel Haller Kanunu, İsrail’in güvenlik politikalarında önemli bir rol oynayan ve hükümete geniş yetkiler tanıyan bir yasadır. Ancak bu yetkiler, insan hakları ve demokratik yönetim açısından önemli tartışmalar yaratmıştır.

Kaynakça

[2] http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html

[3] https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif

(tarih yok). Salah Şahade: http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html adresinden alınmıştır

Direnişiyle işgalci rejime kök söktüren komutan: Salah Şahade. (2023, Temmuz 22). Haziran 11, 2024 tarihinde İLKHA: https://ilkha.com/filistin/direnisiyle-isgalci-rejime-kok-sokturen-komutan-salah-sehade-340727 adresinden alındı

Muhammed Deir. (tarih yok). Haziran 22, 2024 tarihinde Dijital Hafıza: https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif adresinden alındı

Şirin, B. (2022, Ekim 19). Salah Şahade’nin direniş ruhu hâlâ yaşıyor. Milli Gazete: https://www.milligazete.com.tr/haber/12402083/salah-sehadenin-direnis-ruhu-hala-yasiyor adresinden alınmıştır

Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı: Salah Şahade

Ömrünü Allah yolunda cihada adayan ve bu uğurda hayatını kaybeden Salah Şehâde'nin, ailesiyle birlikte katledilmesinin üzerinden 22 yıl geçti.

Ailesi aslen işgal rejimi tarafından işgal edilen topraklardan Filistin’in Yafa şehrinden olmasına rağmen kendisi BM tarafından kurulan eş-Şati kampında 1952 yılında dünyaya gözlerini açmıştır. Tam adıyla Salahuddin Mustafa Muhammed Ali Şehâde, eğitim hayatı süresince gösterdiği başarı sayesinde Türkiye ve Rusya’daki üniversitelerin mühendislik bölümlerinden kabul almasına rağmen maddi zorluklar neticesinde bu programlara dahil olamamış, İskenderiye’de eğitim hayatına devam ettiği sırada İslami çizgiyi benimsemeye ve bu hususta çalışmaya başlamıştı.

Şahade’nin direniş destanının en önemli payı 1980’li yıllarda başlamıştır.  İşgalci siyonist rejim 1984’te onu, işgale karşı faaliyetlere katılmış olduğu iddiasına binaen tutuklanmış fakat işgalcilere herhangi bir malumat vermediği için işgalciler de elle tutulabilecek bir kanıt ileri sürememişlerdi. Bunun üzerine Şahade, 1949'da çıkarılmış Özel Haller Kanunu’yla yargılanmaya başladı [1]. Bu dönemde iki sene hapiste yatmasının ardından Gazze İslam Üniversitesi'nin Öğrenci İşleri Dairesi müdürü olarak vazife meydana getirmeye başladı. Fakat 1987'de intifada başlayınca işgal güçleri intifadanın önüne geçmek amacıyla Şahade’nin bulunduğu üniversiteyi kapattı. Şehâde tüm olanlara rağmen üniversitede çalışmaya devam etti ancak çok geçmeden 1988'de işgalciler tarafınca yeniden tutuklandı. Tutuklanmasının sonrasında da tek kişilik hücreye kondu. İşgalciler ondan malumat almak amacıyla Mayıs 1989'a kadar kendisini bu hücrede tuttular ve muhtelif şekillerde işkence ettiler. Bütün bu uygulamalara karşın kendisinden hiç bir malumat alamadılar. Bir dönem altı aylığına özgür bırakılsa da sonrasında işgal devleti HAMAS mensuplarına yönelik geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlatıp Şehâde'yi tekrar zindana attı.  

Şahade, 12 sene süresince tutuklu kaldı ve özgürlüğüne 14 Mayıs 2000 tarihinde kavuşabildi. Şahade, işgal zindanlarında tutulduğu vakit süresince fizyolojik ve ruhsal işkencelerin en ağır biçimlerine maruz bırakıldı ancak hiç bir iddia, işgal güçleri tarafından kanıtlanamadı. Salah Şahade, işkence seanslarında, işgalciler tarafınca saç ve sakalının yolunduğunu belirtmiştir. 20 ay kadar da soruşturmaya tabi tutulduğunu açıklayan Şahade, böylece tutukluluk süresinin 14 yıla çıktığını aktarır.

Şahade, hapishaneden tahliye edilmeden önce, herhangi bir askeri faaliyette bulunması halinde öldürüleceği yönünde işgal istihbaratı tarafından tehdit edilmişti. Lakin bu tehditler onun kendisini adadığı özgür Filistin davasından vazgeçiremedi.

Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları'nın ilk kurucularından biriydi ve İzzeddin el Kassam Tugayları'nın hücrelerini şekillendirmişti. Silahlı kuvvetler için eğitimler düzenlemiş ve işgalci güçlere karşı silahlı direnişe öncülük etmişti. Filistin direnişinin bir diğer unutulmaz ismi Yahya Ayyaş'ın Şahadetinin ardından Salah Şahade, Hamas'ın askeri kanadının komutanlığına atandı ve şehadetine kadar bu görevde kaldı.

Salah Şahade'nin çabaları; uzmanlaşmış askeri ve akademi birliklerle oluşturduğu üretim biriminin çalışmaları sayesinde 1948'de işgal rejiminin yönetimine giren Filistin topraklarına ilk "Kassam" füzesini fırlatarak meyvesini verdi.

İşgalci güçler, Salah Şahade'yi en tehlikeli kişi olarak sınıflandırıp, onu ölüm listesinin başına yerleştirdi. Şahade, o zamanki işgal rejiminin yöneticisi Ariel Sharon tarafından "Siyonizmin varlığının bir numaralı düşmanı" olarak görülüyordu.

İşgal güçleri 22 Temmuz 2002 tarihinde gerçekleştirdikleri vahşi katliamda üzerlerine bir tonluk bir bomba atarak onu, eşini, kızları İman'ı ve muhafızlığını yapan 37 yaşındaki Zahir Salih Ebu Huseyn'i şehit ettiler[2].

Salah Şahade’nin şehid edilmesinin ardından 2002 Temmuz’unda Gazze Bölgesi’nde Hamas’ın askeri kanat komutanlığını Muhammed Deif üstlenmiştir[3].

[1] İsrail 1949 Özel Haller Kanunu, resmi adıyla "Acil Durum Yönetmeliği (Savunma) 1945", İsrail Devleti'nin kurulmasından kısa bir süre sonra kabul edilen ve Britanya Mandası döneminde çıkarılan bir yasadır. Bu yasa, Britanya Mandası altında Filistin'de çıkan Arap isyanlarına ve diğer güvenlik tehditlerine yanıt olarak çıkarılmıştır ve İsrail Devleti'nin kurulmasıyla birlikte yeni hükümet tarafından devralınmıştır. Kanunun ana hatları şu şekildedir: Genel Yetkiler: Hükümete, ülkenin güvenliğini ve kamu düzenini sağlamak amacıyla geniş yetkiler tanır. Bu yetkiler, olağanüstü hal ilan edildiğinde yürürlüğe girer. Sivil Hak ve Özgürlükler: Kanun, güvenlik gerekçesiyle sivil hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına olanak tanır. Örneğin, basın özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve ifade özgürlüğü kısıtlanabilir. Mal ve Hizmet Kontrolü: Kanun, hükümete mallara ve hizmetlere el koyma, fiyatları belirleme ve kaynakları dağıtma yetkisi verir. Hareket Kısıtlamaları: Belirli bölgelerde sokağa çıkma yasağı, yerleşim yasakları ve diğer hareket kısıtlamaları uygulanabilir. Askeri Yönetim: İsrail'in kurulduğu ilk yıllarda Arap vatandaşlarına yönelik olarak uygulanan askeri yönetim bu kanuna dayanıyordu. 1966'da sona eren bu yönetim, Arap yerleşim yerlerinde sıkı denetim ve kontrol sağladı. Mahkemeler ve Hukuki Denetim: Kanun kapsamında alınan önlemler genellikle mahkemeler tarafından denetlenmez ve askeri komutanlar tarafından alınan kararlar yargı denetimine tabi tutulmaz. İnsan Hakları: Kanun, insan hakları örgütleri tarafından sıkça eleştirilmiştir. Sivil hakların kısıtlanması ve temel özgürlüklerin ihlal edilmesi endişeleri dile getirilmiştir. Kısaca 1949 Özel Haller Kanunu, İsrail’in güvenlik politikalarında önemli bir rol oynayan ve hükümete geniş yetkiler tanıyan bir yasadır. Ancak bu yetkiler, insan hakları ve demokratik yönetim açısından önemli tartışmalar yaratmıştır.

Kaynakça

[2] http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html

[3] https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif

(tarih yok). Salah Şahade: http://www.vahdet.info.tr/filistin/haber2/haber324.html adresinden alınmıştır

Direnişiyle işgalci rejime kök söktüren komutan: Salah Şahade. (2023, Temmuz 22). Haziran 11, 2024 tarihinde İLKHA: https://ilkha.com/filistin/direnisiyle-isgalci-rejime-kok-sokturen-komutan-salah-sehade-340727 adresinden alındı

Muhammed Deir. (tarih yok). Haziran 22, 2024 tarihinde Dijital Hafıza: https://www.dijitalhafiza.com/biyografiler/muhammed-deif adresinden alındı

Şirin, B. (2022, Ekim 19). Salah Şahade’nin direniş ruhu hâlâ yaşıyor. Milli Gazete: https://www.milligazete.com.tr/haber/12402083/salah-sehadenin-direnis-ruhu-hala-yasiyor adresinden alınmıştır

Bu Sayfada:

Title

Title

Title

• Kudüs Çalışma Grubu • Kudüs Çalışma Grubu