SEYYİD KUTUB

29 Ağustos 2024

Fatma Nur TAŞ

Seyyid Kutub | Seyit Kutup
Seyyid Kutub | Seyit Kutup
Seyyid Kutub | Seyit Kutup

Seyyid Kutub, 20. yüzyılın ortalarında İslam dünyasında büyük bir tesir yaratan Mısırlı düşünür, yazar ve Müslüman Kardeşler`in mühim bir figürüdür. 9 Ekim 1906 tarihinde Mısır'ın Asyut kentinde doğan Kutub, Batı medeniyetine karşı İslam'ın savunucusu olarak öne çıkmıştır. Kutub, İslam'ın sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ekonomik düzeni belirleyen bir yaşam biçimi olduğuna inanmıştır.

Seyyid Kutub'un Hayatı ve Düşünsel Gelişimi

Küçük yaşta babasını kaybeden Seyyid Kutub o sırada Kahire’de okuyordu. Eğitim hayatına erken yaşlarda başlayan Kutub, Kahire Üniversitesi'nde edebiyat eğitimi aldı ve mezuniyetinin ardından aynı üniversitede eğitim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Kutub başlangıçta seküler bir düşünür olarak tanınmış ve edebi eserler yayınlamıştı. Ancak 1948-1950 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyaretler, düşüncesinde köklü bir değişikliğe yol açtı. Bu süre zarfında Amerikan yaşam tarzını ve toplumunu, yaşadığı ırkçılığı eleştirdi ve Amerikan medeniyetini ilkel olarak nitelendirerek reddetti.  1949 yılında yurt dışında bulunduğu sırada İslam'da Sosyal Adalet adlı kitabı da yayımlandı. Bu çalışmada İslam'da gerçek sosyal adaletin var olduğunu savundu. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğu süre boyunca daha önce yazdığı edebi makaleleri ve eserleri eleştirdi ve edebiyatın o zamanki daha seküler edebiyat anlayışından ziyade öncelikle İslam'ı kaynak olarak alması gerektiğini savundu.

Amerika'dan dönüşünde, Batı medeniyetine yönelik eleştirilerini daha da artıran Kutub, İslam'a dönüş yapmış ve Müslüman Kardeşler hareketine dahil olmuştu. Kutub, Batı'nın seküler ve materyalist değerlerini reddetmiş ve İslam'ın sosyal ve politik alanda hakim olması gerektiğini savunmuştu. Onun bu düşünceleri, 1950'ler ve 1960'larda Mısır'da ve genel olarak İslam dünyasında büyük yankı uyandırmış; Kutub, Müslüman Kardeşler'in ideolojik liderlerinden biri olmuş ve hareketin temel ilkelerinin oluşturulmasında etkili olmuştu.

Seyyid Kutub`un, muhtemelen Batılılar`ın sömürgeleştirdikleri ilkel toplumları medenîleştirdiklerini ileri sürerken kullandıkları terminolojiye reaksiyon olarak geliştirdiği bir uygarlık tarifi vardır. Buna bakılırsa insanî değerler ve insanî ahlâk bir topluluğun varlığını ayakta tutan üstün değerler olunca o camia medenî hale gelir ki bu da sadece İslâm topluluğunda mümkündür. İslâm medeniyetinin temel ilkeleri ancak Allah`a kulluk edilmesi, toplumdaki bağın inanca dayanması, insanlığın maddeden üstün tutulması, insanın hayvanî yönünü değil insanlığını besleyen değerlerin yüceltilmesi, ailenin dokunulmazlığı, yeryüzünü Allah`a verilen söze ve onun şartlarına nazaran yönetme şeklinde özetlenebilir.

Kutub`a göre bugün İslâm`ın çöküşü şeklinde gözüken durumun sorumlusu İslâm değil Müslümanlardır. Bu sebeple İslâm'ın reforma ihtiyacı yoktur, Müslümanların din karşısındaki tutumlarını düzeltmelerine gereksinim vardır.

Şehadeti

Cemal Abdünnâsır ve arkadaşları 1952 darbesinden evvel Seyyid Kutub`un evinde toplantılar düzenliyordu. İhtilâlin arkasından devrim konseyinin isteği üzerine Ağustos 1952`de verdiği İslâm`da ruhî ve fikrî özgürlük temalı konuşma Hür Subaylar`ın takdirini kazandı. Bu sırada sempati duyduğu Müslüman Kardeşler teşkilâtıyla Hür Subaylar arasında yakınlık kurmaya çalıştı. Ocak 1953`te açılan Hey`etü`t-tahrîr`in genel sekreterliğini yürüten Cemal Abdünnâsır`a bir ay kadar yardımcılık yaptı. Cemal Abdünnâsır`ın, İhvân-ı Müslimîn`in ileri gelenlerinden teşkilâtı kapatıp Hey`etü`t-tahrîr`e katılmalarını istemesi yüzünden iki taraf içinde anlaşmazlık çıktı. Seyyid Kutub ara buluculuk yapmaya çalıştıysa da başarılı olamadı ve Müslüman Kardeşler’in yanında yer alarak Şubat 1953`te teşkilâta üye oldu.

1954 yılında dönemin Mısır Cumhurbaşkanı sosyalist lider Cemal Abdunnâsır’a bir suikast girişiminde bulunulunca ve sebep olarak Müslüman Kardeşler gösterilince, diğer Müslüman Kardeşler üyeleri gibi Seyyid Kutub da gözaltına alındı. Gözaltı süresi boyunca ağır işkencelere maruz bırakılan, köpekler tarafından işkenceye tabii tutulan Kutub’un vücudunda ciddi yaralar meydana gelmişti. Duruşma günü yaklaştığında mahkemesini izlemek için Mısır’dan gelen insan hakları temsilcisinin Seyyid Kutub’un vücudundaki işkence izlerini görmemesi için mahkemesi dahi ertelenmişti. 15 yıllık tutukluluk serüveninin ardından 1964 yılında serbest bırakılan Kutub bir sene sonra Yoldaki işaretler kitabı sebebiyle yeniden tutuklandı. Hapishanede İslâm davasından vazgeçmesi için gözlerinin önünde iki yeğenini öldürmüş, kız kardeşlerine de sürekli işkence yapılmıştı. Cemal Abdunnâsır’dan özür dilediği takdirde serbest kalacağı söylense de, kendisi duruşundan vazgeçmemiş, bu kararlılığı 1966 yılında hakkında idam kararı çıkmasına neden olmuştu.

Sonuç

Seyyid Kutub, İslam dünyasında derin izler bırakan bir düşünürdür. Batı medeniyetine ve sekülerizme yönelik eleştirisi, Müslüman toplumların kendi kimliklerini korumaları ve İslami değerlere dönmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Kutub'un hayatı ve eserleri, İslam'ın sadece bir inanç sistemi olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak algılanması gerektiği anlayışını yansıtmaktadır. Kutub'un mirası ve fikirleri İslam dünyasında ilham ve tartışma kaynağı olmaya devam etmektedir. Kutub'un savunduğu ilkeler ve ölümünden sonra da devam eden etkisi, modern dünyada İslam'ın algılanması ve uygulanması üzerinde derin bir etki oluşturmaktadır.

Seyyid Kutub zorluklarla geçen hayatını şu şekilde açıklamaktadır.

“Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem.

Allah'a şükürler olsun ki 15 sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.”

Kaynakça

Esposito, J. L. (1999). İslam'ın Tehdidi: Efsane mi Gerçek mi?. İstanbul: Küre Yayınları.

İslam dünyasında Kutub'un etkisini ve Batı ile olan ideolojik çatışmaları tartışan bir kitap.

GZT. Seyyid Kutub: https://www.gzt.com/mecra/islma-adanmis-bir-omur-seyyid-kutub-3137225 adresinden alınmıştır

HİLAL GÖRGÜN, "SEYYİD KUTUB", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/seyyid-kutub (05.08.2024). adresinden alınmıştır

İLKHA. Şehadetinin dönümünde Şehid Seyyid Kutub: https://ilkha.com/biyografi/sehadetinin-donumunde-sehid-seyyid-kutub-101762 adresinden alınmıştır

İslam Düşünce Atlası. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://islamdusunceatlasi.org/seyyid-kutub/433 adresinden alınmıştır

Kutub, S. (2006). Yoldaki İşaretler. İstanbul: İnkılâb Yayınları.
Kutub'un İslam toplumuna dair temel görüşlerini ortaya koyan en önemli çalışması.

MepaNews. Seyyid Kutub Kimdir?: https://www.mepanews.com/seyyid-kutub-kimdir-4184h.htm adresinden alınmıştır

Mitchell, R. P. (1993). Müslüman Kardeşler'in Tarihi. İstanbul: İnsan Yayınları.
Müslüman Kardeşler hareketinin tarihini ve Kutub'un bu hareketteki rolünü ele alan bir çalışma.

Shepard, W. E. (2003). İslam'da Sosyal Adalet: Seyyid Kutub ve İslami Aktivizm. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları. Kutub'un sosyal adalet kavramı ve İslami aktivizm konusundaki düşüncelerini inceleyen bir akademik çalışma.

Görsel: https://www.behance.net/gallery/103261575/Sehit-Seyyid-Kutub-(1906-1966)?tracking_source=search_projects|seyyid+kutub&l=0

Şimşirgil, A. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://www.ahmetsimsirgil.com/seyyid-kutub/ adresinden alınmıştır


Seyyid Kutub, 20. yüzyılın ortalarında İslam dünyasında büyük bir tesir yaratan Mısırlı düşünür, yazar ve Müslüman Kardeşler`in mühim bir figürüdür. 9 Ekim 1906 tarihinde Mısır'ın Asyut kentinde doğan Kutub, Batı medeniyetine karşı İslam'ın savunucusu olarak öne çıkmıştır. Kutub, İslam'ın sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ekonomik düzeni belirleyen bir yaşam biçimi olduğuna inanmıştır.

Seyyid Kutub'un Hayatı ve Düşünsel Gelişimi

Küçük yaşta babasını kaybeden Seyyid Kutub o sırada Kahire’de okuyordu. Eğitim hayatına erken yaşlarda başlayan Kutub, Kahire Üniversitesi'nde edebiyat eğitimi aldı ve mezuniyetinin ardından aynı üniversitede eğitim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Kutub başlangıçta seküler bir düşünür olarak tanınmış ve edebi eserler yayınlamıştı. Ancak 1948-1950 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyaretler, düşüncesinde köklü bir değişikliğe yol açtı. Bu süre zarfında Amerikan yaşam tarzını ve toplumunu, yaşadığı ırkçılığı eleştirdi ve Amerikan medeniyetini ilkel olarak nitelendirerek reddetti.  1949 yılında yurt dışında bulunduğu sırada İslam'da Sosyal Adalet adlı kitabı da yayımlandı. Bu çalışmada İslam'da gerçek sosyal adaletin var olduğunu savundu. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğu süre boyunca daha önce yazdığı edebi makaleleri ve eserleri eleştirdi ve edebiyatın o zamanki daha seküler edebiyat anlayışından ziyade öncelikle İslam'ı kaynak olarak alması gerektiğini savundu.

Amerika'dan dönüşünde, Batı medeniyetine yönelik eleştirilerini daha da artıran Kutub, İslam'a dönüş yapmış ve Müslüman Kardeşler hareketine dahil olmuştu. Kutub, Batı'nın seküler ve materyalist değerlerini reddetmiş ve İslam'ın sosyal ve politik alanda hakim olması gerektiğini savunmuştu. Onun bu düşünceleri, 1950'ler ve 1960'larda Mısır'da ve genel olarak İslam dünyasında büyük yankı uyandırmış; Kutub, Müslüman Kardeşler'in ideolojik liderlerinden biri olmuş ve hareketin temel ilkelerinin oluşturulmasında etkili olmuştu.

Seyyid Kutub`un, muhtemelen Batılılar`ın sömürgeleştirdikleri ilkel toplumları medenîleştirdiklerini ileri sürerken kullandıkları terminolojiye reaksiyon olarak geliştirdiği bir uygarlık tarifi vardır. Buna bakılırsa insanî değerler ve insanî ahlâk bir topluluğun varlığını ayakta tutan üstün değerler olunca o camia medenî hale gelir ki bu da sadece İslâm topluluğunda mümkündür. İslâm medeniyetinin temel ilkeleri ancak Allah`a kulluk edilmesi, toplumdaki bağın inanca dayanması, insanlığın maddeden üstün tutulması, insanın hayvanî yönünü değil insanlığını besleyen değerlerin yüceltilmesi, ailenin dokunulmazlığı, yeryüzünü Allah`a verilen söze ve onun şartlarına nazaran yönetme şeklinde özetlenebilir.

Kutub`a göre bugün İslâm`ın çöküşü şeklinde gözüken durumun sorumlusu İslâm değil Müslümanlardır. Bu sebeple İslâm'ın reforma ihtiyacı yoktur, Müslümanların din karşısındaki tutumlarını düzeltmelerine gereksinim vardır.

Şehadeti

Cemal Abdünnâsır ve arkadaşları 1952 darbesinden evvel Seyyid Kutub`un evinde toplantılar düzenliyordu. İhtilâlin arkasından devrim konseyinin isteği üzerine Ağustos 1952`de verdiği İslâm`da ruhî ve fikrî özgürlük temalı konuşma Hür Subaylar`ın takdirini kazandı. Bu sırada sempati duyduğu Müslüman Kardeşler teşkilâtıyla Hür Subaylar arasında yakınlık kurmaya çalıştı. Ocak 1953`te açılan Hey`etü`t-tahrîr`in genel sekreterliğini yürüten Cemal Abdünnâsır`a bir ay kadar yardımcılık yaptı. Cemal Abdünnâsır`ın, İhvân-ı Müslimîn`in ileri gelenlerinden teşkilâtı kapatıp Hey`etü`t-tahrîr`e katılmalarını istemesi yüzünden iki taraf içinde anlaşmazlık çıktı. Seyyid Kutub ara buluculuk yapmaya çalıştıysa da başarılı olamadı ve Müslüman Kardeşler’in yanında yer alarak Şubat 1953`te teşkilâta üye oldu.

1954 yılında dönemin Mısır Cumhurbaşkanı sosyalist lider Cemal Abdunnâsır’a bir suikast girişiminde bulunulunca ve sebep olarak Müslüman Kardeşler gösterilince, diğer Müslüman Kardeşler üyeleri gibi Seyyid Kutub da gözaltına alındı. Gözaltı süresi boyunca ağır işkencelere maruz bırakılan, köpekler tarafından işkenceye tabii tutulan Kutub’un vücudunda ciddi yaralar meydana gelmişti. Duruşma günü yaklaştığında mahkemesini izlemek için Mısır’dan gelen insan hakları temsilcisinin Seyyid Kutub’un vücudundaki işkence izlerini görmemesi için mahkemesi dahi ertelenmişti. 15 yıllık tutukluluk serüveninin ardından 1964 yılında serbest bırakılan Kutub bir sene sonra Yoldaki işaretler kitabı sebebiyle yeniden tutuklandı. Hapishanede İslâm davasından vazgeçmesi için gözlerinin önünde iki yeğenini öldürmüş, kız kardeşlerine de sürekli işkence yapılmıştı. Cemal Abdunnâsır’dan özür dilediği takdirde serbest kalacağı söylense de, kendisi duruşundan vazgeçmemiş, bu kararlılığı 1966 yılında hakkında idam kararı çıkmasına neden olmuştu.

Sonuç

Seyyid Kutub, İslam dünyasında derin izler bırakan bir düşünürdür. Batı medeniyetine ve sekülerizme yönelik eleştirisi, Müslüman toplumların kendi kimliklerini korumaları ve İslami değerlere dönmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Kutub'un hayatı ve eserleri, İslam'ın sadece bir inanç sistemi olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak algılanması gerektiği anlayışını yansıtmaktadır. Kutub'un mirası ve fikirleri İslam dünyasında ilham ve tartışma kaynağı olmaya devam etmektedir. Kutub'un savunduğu ilkeler ve ölümünden sonra da devam eden etkisi, modern dünyada İslam'ın algılanması ve uygulanması üzerinde derin bir etki oluşturmaktadır.

Seyyid Kutub zorluklarla geçen hayatını şu şekilde açıklamaktadır.

“Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem.

Allah'a şükürler olsun ki 15 sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.”

Kaynakça

Esposito, J. L. (1999). İslam'ın Tehdidi: Efsane mi Gerçek mi?. İstanbul: Küre Yayınları.

İslam dünyasında Kutub'un etkisini ve Batı ile olan ideolojik çatışmaları tartışan bir kitap.

GZT. Seyyid Kutub: https://www.gzt.com/mecra/islma-adanmis-bir-omur-seyyid-kutub-3137225 adresinden alınmıştır

HİLAL GÖRGÜN, "SEYYİD KUTUB", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/seyyid-kutub (05.08.2024). adresinden alınmıştır

İLKHA. Şehadetinin dönümünde Şehid Seyyid Kutub: https://ilkha.com/biyografi/sehadetinin-donumunde-sehid-seyyid-kutub-101762 adresinden alınmıştır

İslam Düşünce Atlası. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://islamdusunceatlasi.org/seyyid-kutub/433 adresinden alınmıştır

Kutub, S. (2006). Yoldaki İşaretler. İstanbul: İnkılâb Yayınları.
Kutub'un İslam toplumuna dair temel görüşlerini ortaya koyan en önemli çalışması.

MepaNews. Seyyid Kutub Kimdir?: https://www.mepanews.com/seyyid-kutub-kimdir-4184h.htm adresinden alınmıştır

Mitchell, R. P. (1993). Müslüman Kardeşler'in Tarihi. İstanbul: İnsan Yayınları.
Müslüman Kardeşler hareketinin tarihini ve Kutub'un bu hareketteki rolünü ele alan bir çalışma.

Shepard, W. E. (2003). İslam'da Sosyal Adalet: Seyyid Kutub ve İslami Aktivizm. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları. Kutub'un sosyal adalet kavramı ve İslami aktivizm konusundaki düşüncelerini inceleyen bir akademik çalışma.

Görsel: https://www.behance.net/gallery/103261575/Sehit-Seyyid-Kutub-(1906-1966)?tracking_source=search_projects|seyyid+kutub&l=0

Şimşirgil, A. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://www.ahmetsimsirgil.com/seyyid-kutub/ adresinden alınmıştır


Seyyid Kutub, 20. yüzyılın ortalarında İslam dünyasında büyük bir tesir yaratan Mısırlı düşünür, yazar ve Müslüman Kardeşler`in mühim bir figürüdür. 9 Ekim 1906 tarihinde Mısır'ın Asyut kentinde doğan Kutub, Batı medeniyetine karşı İslam'ın savunucusu olarak öne çıkmıştır. Kutub, İslam'ın sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ekonomik düzeni belirleyen bir yaşam biçimi olduğuna inanmıştır.

Seyyid Kutub'un Hayatı ve Düşünsel Gelişimi

Küçük yaşta babasını kaybeden Seyyid Kutub o sırada Kahire’de okuyordu. Eğitim hayatına erken yaşlarda başlayan Kutub, Kahire Üniversitesi'nde edebiyat eğitimi aldı ve mezuniyetinin ardından aynı üniversitede eğitim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Kutub başlangıçta seküler bir düşünür olarak tanınmış ve edebi eserler yayınlamıştı. Ancak 1948-1950 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyaretler, düşüncesinde köklü bir değişikliğe yol açtı. Bu süre zarfında Amerikan yaşam tarzını ve toplumunu, yaşadığı ırkçılığı eleştirdi ve Amerikan medeniyetini ilkel olarak nitelendirerek reddetti.  1949 yılında yurt dışında bulunduğu sırada İslam'da Sosyal Adalet adlı kitabı da yayımlandı. Bu çalışmada İslam'da gerçek sosyal adaletin var olduğunu savundu. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğu süre boyunca daha önce yazdığı edebi makaleleri ve eserleri eleştirdi ve edebiyatın o zamanki daha seküler edebiyat anlayışından ziyade öncelikle İslam'ı kaynak olarak alması gerektiğini savundu.

Amerika'dan dönüşünde, Batı medeniyetine yönelik eleştirilerini daha da artıran Kutub, İslam'a dönüş yapmış ve Müslüman Kardeşler hareketine dahil olmuştu. Kutub, Batı'nın seküler ve materyalist değerlerini reddetmiş ve İslam'ın sosyal ve politik alanda hakim olması gerektiğini savunmuştu. Onun bu düşünceleri, 1950'ler ve 1960'larda Mısır'da ve genel olarak İslam dünyasında büyük yankı uyandırmış; Kutub, Müslüman Kardeşler'in ideolojik liderlerinden biri olmuş ve hareketin temel ilkelerinin oluşturulmasında etkili olmuştu.

Seyyid Kutub`un, muhtemelen Batılılar`ın sömürgeleştirdikleri ilkel toplumları medenîleştirdiklerini ileri sürerken kullandıkları terminolojiye reaksiyon olarak geliştirdiği bir uygarlık tarifi vardır. Buna bakılırsa insanî değerler ve insanî ahlâk bir topluluğun varlığını ayakta tutan üstün değerler olunca o camia medenî hale gelir ki bu da sadece İslâm topluluğunda mümkündür. İslâm medeniyetinin temel ilkeleri ancak Allah`a kulluk edilmesi, toplumdaki bağın inanca dayanması, insanlığın maddeden üstün tutulması, insanın hayvanî yönünü değil insanlığını besleyen değerlerin yüceltilmesi, ailenin dokunulmazlığı, yeryüzünü Allah`a verilen söze ve onun şartlarına nazaran yönetme şeklinde özetlenebilir.

Kutub`a göre bugün İslâm`ın çöküşü şeklinde gözüken durumun sorumlusu İslâm değil Müslümanlardır. Bu sebeple İslâm'ın reforma ihtiyacı yoktur, Müslümanların din karşısındaki tutumlarını düzeltmelerine gereksinim vardır.

Şehadeti

Cemal Abdünnâsır ve arkadaşları 1952 darbesinden evvel Seyyid Kutub`un evinde toplantılar düzenliyordu. İhtilâlin arkasından devrim konseyinin isteği üzerine Ağustos 1952`de verdiği İslâm`da ruhî ve fikrî özgürlük temalı konuşma Hür Subaylar`ın takdirini kazandı. Bu sırada sempati duyduğu Müslüman Kardeşler teşkilâtıyla Hür Subaylar arasında yakınlık kurmaya çalıştı. Ocak 1953`te açılan Hey`etü`t-tahrîr`in genel sekreterliğini yürüten Cemal Abdünnâsır`a bir ay kadar yardımcılık yaptı. Cemal Abdünnâsır`ın, İhvân-ı Müslimîn`in ileri gelenlerinden teşkilâtı kapatıp Hey`etü`t-tahrîr`e katılmalarını istemesi yüzünden iki taraf içinde anlaşmazlık çıktı. Seyyid Kutub ara buluculuk yapmaya çalıştıysa da başarılı olamadı ve Müslüman Kardeşler’in yanında yer alarak Şubat 1953`te teşkilâta üye oldu.

1954 yılında dönemin Mısır Cumhurbaşkanı sosyalist lider Cemal Abdunnâsır’a bir suikast girişiminde bulunulunca ve sebep olarak Müslüman Kardeşler gösterilince, diğer Müslüman Kardeşler üyeleri gibi Seyyid Kutub da gözaltına alındı. Gözaltı süresi boyunca ağır işkencelere maruz bırakılan, köpekler tarafından işkenceye tabii tutulan Kutub’un vücudunda ciddi yaralar meydana gelmişti. Duruşma günü yaklaştığında mahkemesini izlemek için Mısır’dan gelen insan hakları temsilcisinin Seyyid Kutub’un vücudundaki işkence izlerini görmemesi için mahkemesi dahi ertelenmişti. 15 yıllık tutukluluk serüveninin ardından 1964 yılında serbest bırakılan Kutub bir sene sonra Yoldaki işaretler kitabı sebebiyle yeniden tutuklandı. Hapishanede İslâm davasından vazgeçmesi için gözlerinin önünde iki yeğenini öldürmüş, kız kardeşlerine de sürekli işkence yapılmıştı. Cemal Abdunnâsır’dan özür dilediği takdirde serbest kalacağı söylense de, kendisi duruşundan vazgeçmemiş, bu kararlılığı 1966 yılında hakkında idam kararı çıkmasına neden olmuştu.

Sonuç

Seyyid Kutub, İslam dünyasında derin izler bırakan bir düşünürdür. Batı medeniyetine ve sekülerizme yönelik eleştirisi, Müslüman toplumların kendi kimliklerini korumaları ve İslami değerlere dönmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Kutub'un hayatı ve eserleri, İslam'ın sadece bir inanç sistemi olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak algılanması gerektiği anlayışını yansıtmaktadır. Kutub'un mirası ve fikirleri İslam dünyasında ilham ve tartışma kaynağı olmaya devam etmektedir. Kutub'un savunduğu ilkeler ve ölümünden sonra da devam eden etkisi, modern dünyada İslam'ın algılanması ve uygulanması üzerinde derin bir etki oluşturmaktadır.

Seyyid Kutub zorluklarla geçen hayatını şu şekilde açıklamaktadır.

“Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem.

Allah'a şükürler olsun ki 15 sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.”

Kaynakça

Esposito, J. L. (1999). İslam'ın Tehdidi: Efsane mi Gerçek mi?. İstanbul: Küre Yayınları.

İslam dünyasında Kutub'un etkisini ve Batı ile olan ideolojik çatışmaları tartışan bir kitap.

GZT. Seyyid Kutub: https://www.gzt.com/mecra/islma-adanmis-bir-omur-seyyid-kutub-3137225 adresinden alınmıştır

HİLAL GÖRGÜN, "SEYYİD KUTUB", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/seyyid-kutub (05.08.2024). adresinden alınmıştır

İLKHA. Şehadetinin dönümünde Şehid Seyyid Kutub: https://ilkha.com/biyografi/sehadetinin-donumunde-sehid-seyyid-kutub-101762 adresinden alınmıştır

İslam Düşünce Atlası. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://islamdusunceatlasi.org/seyyid-kutub/433 adresinden alınmıştır

Kutub, S. (2006). Yoldaki İşaretler. İstanbul: İnkılâb Yayınları.
Kutub'un İslam toplumuna dair temel görüşlerini ortaya koyan en önemli çalışması.

MepaNews. Seyyid Kutub Kimdir?: https://www.mepanews.com/seyyid-kutub-kimdir-4184h.htm adresinden alınmıştır

Mitchell, R. P. (1993). Müslüman Kardeşler'in Tarihi. İstanbul: İnsan Yayınları.
Müslüman Kardeşler hareketinin tarihini ve Kutub'un bu hareketteki rolünü ele alan bir çalışma.

Shepard, W. E. (2003). İslam'da Sosyal Adalet: Seyyid Kutub ve İslami Aktivizm. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları. Kutub'un sosyal adalet kavramı ve İslami aktivizm konusundaki düşüncelerini inceleyen bir akademik çalışma.

Görsel: https://www.behance.net/gallery/103261575/Sehit-Seyyid-Kutub-(1906-1966)?tracking_source=search_projects|seyyid+kutub&l=0

Şimşirgil, A. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://www.ahmetsimsirgil.com/seyyid-kutub/ adresinden alınmıştır


Seyyid Kutub, 20. yüzyılın ortalarında İslam dünyasında büyük bir tesir yaratan Mısırlı düşünür, yazar ve Müslüman Kardeşler`in mühim bir figürüdür. 9 Ekim 1906 tarihinde Mısır'ın Asyut kentinde doğan Kutub, Batı medeniyetine karşı İslam'ın savunucusu olarak öne çıkmıştır. Kutub, İslam'ın sadece bir inanç sistemi değil, aynı zamanda toplumsal, siyasal ve ekonomik düzeni belirleyen bir yaşam biçimi olduğuna inanmıştır.

Seyyid Kutub'un Hayatı ve Düşünsel Gelişimi

Küçük yaşta babasını kaybeden Seyyid Kutub o sırada Kahire’de okuyordu. Eğitim hayatına erken yaşlarda başlayan Kutub, Kahire Üniversitesi'nde edebiyat eğitimi aldı ve mezuniyetinin ardından aynı üniversitede eğitim görevlisi olarak çalışmaya başladı. Kutub başlangıçta seküler bir düşünür olarak tanınmış ve edebi eserler yayınlamıştı. Ancak 1948-1950 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ziyaretler, düşüncesinde köklü bir değişikliğe yol açtı. Bu süre zarfında Amerikan yaşam tarzını ve toplumunu, yaşadığı ırkçılığı eleştirdi ve Amerikan medeniyetini ilkel olarak nitelendirerek reddetti.  1949 yılında yurt dışında bulunduğu sırada İslam'da Sosyal Adalet adlı kitabı da yayımlandı. Bu çalışmada İslam'da gerçek sosyal adaletin var olduğunu savundu. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunduğu süre boyunca daha önce yazdığı edebi makaleleri ve eserleri eleştirdi ve edebiyatın o zamanki daha seküler edebiyat anlayışından ziyade öncelikle İslam'ı kaynak olarak alması gerektiğini savundu.

Amerika'dan dönüşünde, Batı medeniyetine yönelik eleştirilerini daha da artıran Kutub, İslam'a dönüş yapmış ve Müslüman Kardeşler hareketine dahil olmuştu. Kutub, Batı'nın seküler ve materyalist değerlerini reddetmiş ve İslam'ın sosyal ve politik alanda hakim olması gerektiğini savunmuştu. Onun bu düşünceleri, 1950'ler ve 1960'larda Mısır'da ve genel olarak İslam dünyasında büyük yankı uyandırmış; Kutub, Müslüman Kardeşler'in ideolojik liderlerinden biri olmuş ve hareketin temel ilkelerinin oluşturulmasında etkili olmuştu.

Seyyid Kutub`un, muhtemelen Batılılar`ın sömürgeleştirdikleri ilkel toplumları medenîleştirdiklerini ileri sürerken kullandıkları terminolojiye reaksiyon olarak geliştirdiği bir uygarlık tarifi vardır. Buna bakılırsa insanî değerler ve insanî ahlâk bir topluluğun varlığını ayakta tutan üstün değerler olunca o camia medenî hale gelir ki bu da sadece İslâm topluluğunda mümkündür. İslâm medeniyetinin temel ilkeleri ancak Allah`a kulluk edilmesi, toplumdaki bağın inanca dayanması, insanlığın maddeden üstün tutulması, insanın hayvanî yönünü değil insanlığını besleyen değerlerin yüceltilmesi, ailenin dokunulmazlığı, yeryüzünü Allah`a verilen söze ve onun şartlarına nazaran yönetme şeklinde özetlenebilir.

Kutub`a göre bugün İslâm`ın çöküşü şeklinde gözüken durumun sorumlusu İslâm değil Müslümanlardır. Bu sebeple İslâm'ın reforma ihtiyacı yoktur, Müslümanların din karşısındaki tutumlarını düzeltmelerine gereksinim vardır.

Şehadeti

Cemal Abdünnâsır ve arkadaşları 1952 darbesinden evvel Seyyid Kutub`un evinde toplantılar düzenliyordu. İhtilâlin arkasından devrim konseyinin isteği üzerine Ağustos 1952`de verdiği İslâm`da ruhî ve fikrî özgürlük temalı konuşma Hür Subaylar`ın takdirini kazandı. Bu sırada sempati duyduğu Müslüman Kardeşler teşkilâtıyla Hür Subaylar arasında yakınlık kurmaya çalıştı. Ocak 1953`te açılan Hey`etü`t-tahrîr`in genel sekreterliğini yürüten Cemal Abdünnâsır`a bir ay kadar yardımcılık yaptı. Cemal Abdünnâsır`ın, İhvân-ı Müslimîn`in ileri gelenlerinden teşkilâtı kapatıp Hey`etü`t-tahrîr`e katılmalarını istemesi yüzünden iki taraf içinde anlaşmazlık çıktı. Seyyid Kutub ara buluculuk yapmaya çalıştıysa da başarılı olamadı ve Müslüman Kardeşler’in yanında yer alarak Şubat 1953`te teşkilâta üye oldu.

1954 yılında dönemin Mısır Cumhurbaşkanı sosyalist lider Cemal Abdunnâsır’a bir suikast girişiminde bulunulunca ve sebep olarak Müslüman Kardeşler gösterilince, diğer Müslüman Kardeşler üyeleri gibi Seyyid Kutub da gözaltına alındı. Gözaltı süresi boyunca ağır işkencelere maruz bırakılan, köpekler tarafından işkenceye tabii tutulan Kutub’un vücudunda ciddi yaralar meydana gelmişti. Duruşma günü yaklaştığında mahkemesini izlemek için Mısır’dan gelen insan hakları temsilcisinin Seyyid Kutub’un vücudundaki işkence izlerini görmemesi için mahkemesi dahi ertelenmişti. 15 yıllık tutukluluk serüveninin ardından 1964 yılında serbest bırakılan Kutub bir sene sonra Yoldaki işaretler kitabı sebebiyle yeniden tutuklandı. Hapishanede İslâm davasından vazgeçmesi için gözlerinin önünde iki yeğenini öldürmüş, kız kardeşlerine de sürekli işkence yapılmıştı. Cemal Abdunnâsır’dan özür dilediği takdirde serbest kalacağı söylense de, kendisi duruşundan vazgeçmemiş, bu kararlılığı 1966 yılında hakkında idam kararı çıkmasına neden olmuştu.

Sonuç

Seyyid Kutub, İslam dünyasında derin izler bırakan bir düşünürdür. Batı medeniyetine ve sekülerizme yönelik eleştirisi, Müslüman toplumların kendi kimliklerini korumaları ve İslami değerlere dönmeleri gerektiğini vurgulamıştır. Kutub'un hayatı ve eserleri, İslam'ın sadece bir inanç sistemi olarak değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olarak algılanması gerektiği anlayışını yansıtmaktadır. Kutub'un mirası ve fikirleri İslam dünyasında ilham ve tartışma kaynağı olmaya devam etmektedir. Kutub'un savunduğu ilkeler ve ölümünden sonra da devam eden etkisi, modern dünyada İslam'ın algılanması ve uygulanması üzerinde derin bir etki oluşturmaktadır.

Seyyid Kutub zorluklarla geçen hayatını şu şekilde açıklamaktadır.

“Eğer Allah kanunu ile mahkûm edilmişsem ben Hakk'ın hükmüne razıyım. Eğer batıl kanunlarla mahkûm olmuşsam ondan çok daha üstün bir düşünceye sahip olduğum için batıldan ve münafıklardan merhamet dilemem.

Allah'a şükürler olsun ki 15 sene cihad ettikten sonra bu mertebeye ulaştım. Ben Allah yolunda yaptığım iş için asla özür dilemem. Namazda Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım asla bir tağutun hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.”

Kaynakça

Esposito, J. L. (1999). İslam'ın Tehdidi: Efsane mi Gerçek mi?. İstanbul: Küre Yayınları.

İslam dünyasında Kutub'un etkisini ve Batı ile olan ideolojik çatışmaları tartışan bir kitap.

GZT. Seyyid Kutub: https://www.gzt.com/mecra/islma-adanmis-bir-omur-seyyid-kutub-3137225 adresinden alınmıştır

HİLAL GÖRGÜN, "SEYYİD KUTUB", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/seyyid-kutub (05.08.2024). adresinden alınmıştır

İLKHA. Şehadetinin dönümünde Şehid Seyyid Kutub: https://ilkha.com/biyografi/sehadetinin-donumunde-sehid-seyyid-kutub-101762 adresinden alınmıştır

İslam Düşünce Atlası. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://islamdusunceatlasi.org/seyyid-kutub/433 adresinden alınmıştır

Kutub, S. (2006). Yoldaki İşaretler. İstanbul: İnkılâb Yayınları.
Kutub'un İslam toplumuna dair temel görüşlerini ortaya koyan en önemli çalışması.

MepaNews. Seyyid Kutub Kimdir?: https://www.mepanews.com/seyyid-kutub-kimdir-4184h.htm adresinden alınmıştır

Mitchell, R. P. (1993). Müslüman Kardeşler'in Tarihi. İstanbul: İnsan Yayınları.
Müslüman Kardeşler hareketinin tarihini ve Kutub'un bu hareketteki rolünü ele alan bir çalışma.

Shepard, W. E. (2003). İslam'da Sosyal Adalet: Seyyid Kutub ve İslami Aktivizm. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları. Kutub'un sosyal adalet kavramı ve İslami aktivizm konusundaki düşüncelerini inceleyen bir akademik çalışma.

Görsel: https://www.behance.net/gallery/103261575/Sehit-Seyyid-Kutub-(1906-1966)?tracking_source=search_projects|seyyid+kutub&l=0

Şimşirgil, A. (tarih yok). Seyyid Kutub: https://www.ahmetsimsirgil.com/seyyid-kutub/ adresinden alınmıştır


Bu Sayfada:

Title

Title

Title

• Kudüs Çalışma Grubu • Kudüs Çalışma Grubu