GİRİŞ
İsmail Haniye; Filistin direnişinin sembol isimlerinden ve İslami Direniş Hareketi (Hamas) ‘nin siyasi büro başkanı. 23 Ocak 1962’de, Gazze Şeridi’ndeki Sahil Mülteci Kampı’nda doğan Haniye, 31 Temmuz 2024’te İran’ın başkenti Tahran’da uğradığı suikastla şehit edildi.
Bu çalışmada Haniye suikastının neden ve nasıl gerçekleştiğine, Haniye’nin yokluğunun Hamas’ a getireceği değişikliklere, söz konusu suikasttan bir süre önce gerçekleşen İran Lideri Reisi suikastına ve T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan seyahat uyarısının neyin habercisi olabileceğine değinilecektir.
İsmail Haniye Neden ve Nasıl Şehit Edildi?
İran’da 5 Temmuz’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu kazanan Mesud Pezeşkiyan için 30 Temmuz 2024’te Tahran’da yemin töreni düzenlenmişti. Türkiye’yi temsilen T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılım sağladığı törene Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de katılmıştı.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ’ın yemin töreninden bir kare, AA
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre 31 Temmuz 2024’te saat 02.00 sularında İsmail Haniye’nin konakladığı oda dışarıdan hedef alınarak yaklaşık 7 kilo savaş başlığına sahip kısa menzilli bir füzenin ateşlenmesi sonucu Haniye suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. 2 Ağustos’ta Katar’ın başkenti Doha’da kılınan cenaze namazının ardından Luseyl kentinde toprağa verildi. Haniye ile beraber İranlı muhafızının da öldüğü biliniyor.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ‘ın yemin töreninde Haniye, Independent
Hamas, Haniye’nin İran başkenti Tahran’da düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü doğruladı. İran Devrim Muhafızları Haniye’nin Tahran’da kaldığı konuta yapılan saldırıda öldürüldüğünü duyurdu. Suikasttan sorumlu tutulan İsrail konu hakkında açıklama yapmadı.
Fotoğraf: Haniye’nin suikasta uğradığı bina, The New York Times
ABD’li The New York Times gazetesi Haniye’nin suikasta uğradığı binanın görüntülerini yayınladı ve yeni iddialar ortaya attı. The New York Times’ın iddialarına göre saldırı füzeyle değil, Haniye’nin konakladığı odaya 2 ay önceden yerleştirilen uzaktan kumandalı bombayla gerçekleşti. Gazete, patlayıcının odaya gizlice sokulduğunu öne sürdü ve yayınladığı haberde "İsrailli istihbarat yetkilileri, suikastın hemen ardından ABD ve diğer Batılı hükümetlere operasyonun detayları hakkında bilgi verdi" ifadesine yer verdi. Suikastın “bir füze saldırısı olmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.
Hamas’ın İran’daki temsilcisi Halid el-Kaddumi ise, İsmail Haniye’nin konutuna bomba yerleştirildiği iddiasını reddetti ve Haniye’nin dışarıdan gelen bir füze ya da mermiyle öldürülmüş olabileceği iddiasını ortaya attı.
Haniye’nin Yokluğu Hamas’ta Neleri Değiştirecek?
The New York Times analizinde, ABD, Katar, ve Mısır arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerinde Haniye’nin HAMAS adına kilit bir rol oynadığını belirtti. Haniye’nin öldürülmesinin olası bir ateşkes anlaşmasının ertelenmesine yol açacağını savundu.
2010-2012'de eski Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan Lord Peter Ricketts, İsrail'in Gazze savaşındaki operasyonlarını yavaşlatabileceği değerlendirmesini paylaşıyor. BBC'ye konuşan Ricketts, Hamas'ın da artık ateşkes müzakerelerine olumlu yaklaşmayabileceğine dikkat çekerek şu yorumları yapıyor:
“Bu, İsrail'e Gazze'deki operasyonu sonlandırmaya başlamak için siyasi alan sağlayabilir çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu artık Haniye'nin liderliğine karşı gerçekten büyük bir darbe indirdiğini söyleyebilir.”
Hamas, 3 Ağustos’ta yaptığı açıklamada şehit Haniye’nin yerine görev yapacak siyasi büro başkanını belirlemek için istişarelere başladığını duyurmuştu. Yapılan istişareler tamamlandı ve Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar oldu.
İsrail, Sinvar’ı 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonunun “bir numaralı sorumlusu” olarak gösteriyor.
Fotoğraf: İsmail Haniye ve Yahya Sinvar, GZT
İsrail askerlerinin verdiği muhtelif röportajlarda, Netanyahu'nun Gazze'deki operasyonları kişisel hale getirdiğini ve temelde Yahya Sinvar'ı avlamayı hedeflediğini söylemişti.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Başsavcısı Karim Khan, geçen mayıs ayında yayımladığı bir videoyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 1 nolu Ön İnceleme Dairesi'nden Sinvar için tutuklama kararı çıkarılmasını talep etti.
İsrail, Sinvar’ı en büyük tehdit olarak tanımlıyor. 1988 yılında Sinvar’ı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırması (426 yıl hapis cezasına tekabül ediyor) bunun kanıtlarından. Sinvar, o dönemde 23 yıl hapiste kalmasının ardından serbest bırakılmıştı.
Haniye’nin siyasi yönü daha ağır basmaktaydı. Siyasi gücünü kullanarak İsrail ile ateşkes müzakereleri yapmaktaydı. İsrail, Haniye’yi öldürerek müzakereleri hiçe saydığını kanıtladı. Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar’ın askeri yönü ağır basmakta ve lider olarak seçilmesi “İsrail ile silahlı mücadeleye devam” mesajı vermekte.
Perde Arkası Merak Edilen Bir Ölüm Daha: İran Lideri Reisi’nin Helikopter Kazası
İran Cumhurbaşkanı Reisi, mayıs ayında helikopterle İran- Azerbaycan sınırında bir barajın açılış törenine katılmıştı. Dönüş yolunda helikopterin kaza geçirmesi sonucu İran Lideri İbrahim Reisi ve helikopterin içinde bulunan diğer yolcular hayatını kaybetti. İran devlet televizyonunu Reisi’nin içinde bulunduğu helikopterin sert iniş yapması sonucu kazanın meydana geldiğini; Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim'in de helikopterde bulunduğunu duyurmuştu.
Fotoğraf: Reisi’nin Geçirdiği Kaza Hakkında Bir Gazete Manşeti, AA
Kazanın ardından 15 saatlik bir arama kurtarma çalışması sonucunda helikopterin enkazına ulaşıldı. Olumsuz hava şartları nedeniyle çalışmalar güçlükle sürdürüldü. İran, Türkiye’den insansız hava aracı (İHA) talep etti ve Akıncı İHA, İran’a helikopter enkazının koordinatlarını bildirdi.
Olayın arka planına değinecek olursak; kazayla ilgili ilk haberler Reisi ile uçakta bulunanlara erişildiği ve herhangi bir can kaybı olmadığı yönünde olsa da ilerleyen dakikalarda bu haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanın içinde bulunduğu helikopterin Tebriz sınırları içerisinde bulunan Ozi köyü yakınlarında ormanlık alana düştüğü belirtildi. Ayetullah Hamaney (İran dini lideri) halktan dua istedi ve devletin işlerinin aksamayacağı sözünü verdi. Bu durum en kötü senaryonun gerçek olacağının habercisi olarak algılandı.
Kaza hakkında bir veri, açıklama veya üstlenme olmasa da bu olay son dönemde şiddetlenen İran-İsrail gerilimini düşündürmekte.
Bir diğer senaryoya göre ise bu kazaya ülke içi bazı siyasi grupların sebep olabileceği.
Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi ve İran Uzmanı Dr. Hakkı Uygur olay hakkında “Eğer ortada bir sabotaj varsa bile bu durum büyük ihtimalle açıklanmayacağından yine bölgesel gelişmeleri çok fazla etkilemeyebilir. Ancak 7 Ekim sonrası zaten son derece gergin ve kırılgan olan bölgesel dengeler içinde İran da İsrail'e ağırlaştırılmış bir cevap vermeye kalkarsa ülke içinde ya da üçüncü bir ülkede İsrail hedeflerine karşı çok farklı bir eylem görebiliriz. Ancak burada da temel husus bu eylemin de inkâr edilebilir mahiyette olması gerektiğidir. Yine de en azından şu an için sabotaj ihtimaline dair henüz herhangi bir belirti veya işaret olmadığının altının çizilmesi gerekiyor.” dedi.
T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı Savaşın Habercisi Mi?
T.C. Dışişleri Bakanlığı 4 Ağustos’ta, bölgede yaşanan son gelişmeler üzerine Lübnan’a seyahat edecek vatandaşlar için bir uyarı yayınlamıştı. Söz konusu uyarı;
“Vatandaşlarımızın elzem olmadığı sürece Lübnan’a seyahat etmekten kaçınmaları; Lübnan'da bulunan vatandaşlarımızın ise tedbirli olmaları, zorunlu olmadıkça Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri ve Lübnan’da kalmaları elzem olmayanların mümkünse ticari uçuşlar halen devam ederken Lübnan’dan ayrılmaları tavsiye olunmaktadır.” maddelerini içermekteydi.
Fotoğraf: Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı
Bu durum, son gelişmelerin bölgede bir savaşı tetikleme ihtimalini düşündürdü.
Türkiye, vatandaşından neden tedbirli davranmasını istedi?
İsrail ordusu, 18 Haziran’da Lübnan’a yönelik olası bir saldırıya ilişkin “operasyonel plan”ı onayladığını duyurmuştu. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti. Lübnan Hizbullahı da İsrail Gazze'de bir ateşkes anlaşması imzalayana kadar saldırılarına devam edeceği pozisyonunu yinelemişti. Lübnan Hizbullahı, The Times of Israel gazetesinin yaptığı habere göre, kuzey sınırında İsrail askeri üslerine saldırılar düzenlemişti. Yine The Times of Israel gazetesi 20 Temmuz’da Golan Tepeleri’nde Hizbullah’ın düzenlediği roket saldırısında 2 askerinin yaralandığını bildirdi. Lübnan Hizbullahı’nın, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Sur kentine düzenlediği ve Hizbullah'ın üst düzey saha komutanı Muhammed Nime Nasır ve bir mensubunun öldürüldüğü saldırıdan bir gün sonra, İsrail’e 20 İHA gönderdiği ve 200’den fazla roket attığı belirtildi. İsrail ordusunun yaptığı açıklamaya göre, Lübnan sınırında da karşı saldırılar başladı. Haaretz gazetesi yazarı İsrailli askeri analist Amos Harel tarafından İsrail ve Lübnan arasındaki savaşın gidişatını tarafların saldırılarının belirleyeceği belirtildi. Harel, ABD’nin İsrail’e Lübnan ile savaşa girmemesi için baskı uyguladığını, bunun sebebinin ise ABD’de önümüzdeki kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri olduğunu söyledi. ABD, seçimlerin gidişatını kötü etkileyecek bir bölgesel savaş istemiyor ve İsrail’in Beyrut’a saldırmasından endişeli.
İsrail Maliye Bakanı Bazalel Smotrich; X hesabında Han Yunus’ta bulunan Gazzelilerin yerinden edildiği videoyu “Hamas, Gazze halkına yıkım getirdi. Lübnan’dakiler bu videoyu dikkatle izlese iyi olur.” notuyla paylaştı.
Fotoğraf: Bazalel Smotrich’in X paylaşımı
KAYNAKÇA
GİRİŞ
İsmail Haniye; Filistin direnişinin sembol isimlerinden ve İslami Direniş Hareketi (Hamas) ‘nin siyasi büro başkanı. 23 Ocak 1962’de, Gazze Şeridi’ndeki Sahil Mülteci Kampı’nda doğan Haniye, 31 Temmuz 2024’te İran’ın başkenti Tahran’da uğradığı suikastla şehit edildi.
Bu çalışmada Haniye suikastının neden ve nasıl gerçekleştiğine, Haniye’nin yokluğunun Hamas’ a getireceği değişikliklere, söz konusu suikasttan bir süre önce gerçekleşen İran Lideri Reisi suikastına ve T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan seyahat uyarısının neyin habercisi olabileceğine değinilecektir.
İsmail Haniye Neden ve Nasıl Şehit Edildi?
İran’da 5 Temmuz’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu kazanan Mesud Pezeşkiyan için 30 Temmuz 2024’te Tahran’da yemin töreni düzenlenmişti. Türkiye’yi temsilen T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılım sağladığı törene Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de katılmıştı.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ’ın yemin töreninden bir kare, AA
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre 31 Temmuz 2024’te saat 02.00 sularında İsmail Haniye’nin konakladığı oda dışarıdan hedef alınarak yaklaşık 7 kilo savaş başlığına sahip kısa menzilli bir füzenin ateşlenmesi sonucu Haniye suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. 2 Ağustos’ta Katar’ın başkenti Doha’da kılınan cenaze namazının ardından Luseyl kentinde toprağa verildi. Haniye ile beraber İranlı muhafızının da öldüğü biliniyor.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ‘ın yemin töreninde Haniye, Independent
Hamas, Haniye’nin İran başkenti Tahran’da düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü doğruladı. İran Devrim Muhafızları Haniye’nin Tahran’da kaldığı konuta yapılan saldırıda öldürüldüğünü duyurdu. Suikasttan sorumlu tutulan İsrail konu hakkında açıklama yapmadı.
Fotoğraf: Haniye’nin suikasta uğradığı bina, The New York Times
ABD’li The New York Times gazetesi Haniye’nin suikasta uğradığı binanın görüntülerini yayınladı ve yeni iddialar ortaya attı. The New York Times’ın iddialarına göre saldırı füzeyle değil, Haniye’nin konakladığı odaya 2 ay önceden yerleştirilen uzaktan kumandalı bombayla gerçekleşti. Gazete, patlayıcının odaya gizlice sokulduğunu öne sürdü ve yayınladığı haberde "İsrailli istihbarat yetkilileri, suikastın hemen ardından ABD ve diğer Batılı hükümetlere operasyonun detayları hakkında bilgi verdi" ifadesine yer verdi. Suikastın “bir füze saldırısı olmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.
Hamas’ın İran’daki temsilcisi Halid el-Kaddumi ise, İsmail Haniye’nin konutuna bomba yerleştirildiği iddiasını reddetti ve Haniye’nin dışarıdan gelen bir füze ya da mermiyle öldürülmüş olabileceği iddiasını ortaya attı.
Haniye’nin Yokluğu Hamas’ta Neleri Değiştirecek?
The New York Times analizinde, ABD, Katar, ve Mısır arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerinde Haniye’nin HAMAS adına kilit bir rol oynadığını belirtti. Haniye’nin öldürülmesinin olası bir ateşkes anlaşmasının ertelenmesine yol açacağını savundu.
2010-2012'de eski Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan Lord Peter Ricketts, İsrail'in Gazze savaşındaki operasyonlarını yavaşlatabileceği değerlendirmesini paylaşıyor. BBC'ye konuşan Ricketts, Hamas'ın da artık ateşkes müzakerelerine olumlu yaklaşmayabileceğine dikkat çekerek şu yorumları yapıyor:
“Bu, İsrail'e Gazze'deki operasyonu sonlandırmaya başlamak için siyasi alan sağlayabilir çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu artık Haniye'nin liderliğine karşı gerçekten büyük bir darbe indirdiğini söyleyebilir.”
Hamas, 3 Ağustos’ta yaptığı açıklamada şehit Haniye’nin yerine görev yapacak siyasi büro başkanını belirlemek için istişarelere başladığını duyurmuştu. Yapılan istişareler tamamlandı ve Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar oldu.
İsrail, Sinvar’ı 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonunun “bir numaralı sorumlusu” olarak gösteriyor.
Fotoğraf: İsmail Haniye ve Yahya Sinvar, GZT
İsrail askerlerinin verdiği muhtelif röportajlarda, Netanyahu'nun Gazze'deki operasyonları kişisel hale getirdiğini ve temelde Yahya Sinvar'ı avlamayı hedeflediğini söylemişti.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Başsavcısı Karim Khan, geçen mayıs ayında yayımladığı bir videoyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 1 nolu Ön İnceleme Dairesi'nden Sinvar için tutuklama kararı çıkarılmasını talep etti.
İsrail, Sinvar’ı en büyük tehdit olarak tanımlıyor. 1988 yılında Sinvar’ı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırması (426 yıl hapis cezasına tekabül ediyor) bunun kanıtlarından. Sinvar, o dönemde 23 yıl hapiste kalmasının ardından serbest bırakılmıştı.
Haniye’nin siyasi yönü daha ağır basmaktaydı. Siyasi gücünü kullanarak İsrail ile ateşkes müzakereleri yapmaktaydı. İsrail, Haniye’yi öldürerek müzakereleri hiçe saydığını kanıtladı. Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar’ın askeri yönü ağır basmakta ve lider olarak seçilmesi “İsrail ile silahlı mücadeleye devam” mesajı vermekte.
Perde Arkası Merak Edilen Bir Ölüm Daha: İran Lideri Reisi’nin Helikopter Kazası
İran Cumhurbaşkanı Reisi, mayıs ayında helikopterle İran- Azerbaycan sınırında bir barajın açılış törenine katılmıştı. Dönüş yolunda helikopterin kaza geçirmesi sonucu İran Lideri İbrahim Reisi ve helikopterin içinde bulunan diğer yolcular hayatını kaybetti. İran devlet televizyonunu Reisi’nin içinde bulunduğu helikopterin sert iniş yapması sonucu kazanın meydana geldiğini; Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim'in de helikopterde bulunduğunu duyurmuştu.
Fotoğraf: Reisi’nin Geçirdiği Kaza Hakkında Bir Gazete Manşeti, AA
Kazanın ardından 15 saatlik bir arama kurtarma çalışması sonucunda helikopterin enkazına ulaşıldı. Olumsuz hava şartları nedeniyle çalışmalar güçlükle sürdürüldü. İran, Türkiye’den insansız hava aracı (İHA) talep etti ve Akıncı İHA, İran’a helikopter enkazının koordinatlarını bildirdi.
Olayın arka planına değinecek olursak; kazayla ilgili ilk haberler Reisi ile uçakta bulunanlara erişildiği ve herhangi bir can kaybı olmadığı yönünde olsa da ilerleyen dakikalarda bu haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanın içinde bulunduğu helikopterin Tebriz sınırları içerisinde bulunan Ozi köyü yakınlarında ormanlık alana düştüğü belirtildi. Ayetullah Hamaney (İran dini lideri) halktan dua istedi ve devletin işlerinin aksamayacağı sözünü verdi. Bu durum en kötü senaryonun gerçek olacağının habercisi olarak algılandı.
Kaza hakkında bir veri, açıklama veya üstlenme olmasa da bu olay son dönemde şiddetlenen İran-İsrail gerilimini düşündürmekte.
Bir diğer senaryoya göre ise bu kazaya ülke içi bazı siyasi grupların sebep olabileceği.
Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi ve İran Uzmanı Dr. Hakkı Uygur olay hakkında “Eğer ortada bir sabotaj varsa bile bu durum büyük ihtimalle açıklanmayacağından yine bölgesel gelişmeleri çok fazla etkilemeyebilir. Ancak 7 Ekim sonrası zaten son derece gergin ve kırılgan olan bölgesel dengeler içinde İran da İsrail'e ağırlaştırılmış bir cevap vermeye kalkarsa ülke içinde ya da üçüncü bir ülkede İsrail hedeflerine karşı çok farklı bir eylem görebiliriz. Ancak burada da temel husus bu eylemin de inkâr edilebilir mahiyette olması gerektiğidir. Yine de en azından şu an için sabotaj ihtimaline dair henüz herhangi bir belirti veya işaret olmadığının altının çizilmesi gerekiyor.” dedi.
T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı Savaşın Habercisi Mi?
T.C. Dışişleri Bakanlığı 4 Ağustos’ta, bölgede yaşanan son gelişmeler üzerine Lübnan’a seyahat edecek vatandaşlar için bir uyarı yayınlamıştı. Söz konusu uyarı;
“Vatandaşlarımızın elzem olmadığı sürece Lübnan’a seyahat etmekten kaçınmaları; Lübnan'da bulunan vatandaşlarımızın ise tedbirli olmaları, zorunlu olmadıkça Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri ve Lübnan’da kalmaları elzem olmayanların mümkünse ticari uçuşlar halen devam ederken Lübnan’dan ayrılmaları tavsiye olunmaktadır.” maddelerini içermekteydi.
Fotoğraf: Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı
Bu durum, son gelişmelerin bölgede bir savaşı tetikleme ihtimalini düşündürdü.
Türkiye, vatandaşından neden tedbirli davranmasını istedi?
İsrail ordusu, 18 Haziran’da Lübnan’a yönelik olası bir saldırıya ilişkin “operasyonel plan”ı onayladığını duyurmuştu. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti. Lübnan Hizbullahı da İsrail Gazze'de bir ateşkes anlaşması imzalayana kadar saldırılarına devam edeceği pozisyonunu yinelemişti. Lübnan Hizbullahı, The Times of Israel gazetesinin yaptığı habere göre, kuzey sınırında İsrail askeri üslerine saldırılar düzenlemişti. Yine The Times of Israel gazetesi 20 Temmuz’da Golan Tepeleri’nde Hizbullah’ın düzenlediği roket saldırısında 2 askerinin yaralandığını bildirdi. Lübnan Hizbullahı’nın, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Sur kentine düzenlediği ve Hizbullah'ın üst düzey saha komutanı Muhammed Nime Nasır ve bir mensubunun öldürüldüğü saldırıdan bir gün sonra, İsrail’e 20 İHA gönderdiği ve 200’den fazla roket attığı belirtildi. İsrail ordusunun yaptığı açıklamaya göre, Lübnan sınırında da karşı saldırılar başladı. Haaretz gazetesi yazarı İsrailli askeri analist Amos Harel tarafından İsrail ve Lübnan arasındaki savaşın gidişatını tarafların saldırılarının belirleyeceği belirtildi. Harel, ABD’nin İsrail’e Lübnan ile savaşa girmemesi için baskı uyguladığını, bunun sebebinin ise ABD’de önümüzdeki kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri olduğunu söyledi. ABD, seçimlerin gidişatını kötü etkileyecek bir bölgesel savaş istemiyor ve İsrail’in Beyrut’a saldırmasından endişeli.
İsrail Maliye Bakanı Bazalel Smotrich; X hesabında Han Yunus’ta bulunan Gazzelilerin yerinden edildiği videoyu “Hamas, Gazze halkına yıkım getirdi. Lübnan’dakiler bu videoyu dikkatle izlese iyi olur.” notuyla paylaştı.
Fotoğraf: Bazalel Smotrich’in X paylaşımı
KAYNAKÇA
GİRİŞ
İsmail Haniye; Filistin direnişinin sembol isimlerinden ve İslami Direniş Hareketi (Hamas) ‘nin siyasi büro başkanı. 23 Ocak 1962’de, Gazze Şeridi’ndeki Sahil Mülteci Kampı’nda doğan Haniye, 31 Temmuz 2024’te İran’ın başkenti Tahran’da uğradığı suikastla şehit edildi.
Bu çalışmada Haniye suikastının neden ve nasıl gerçekleştiğine, Haniye’nin yokluğunun Hamas’ a getireceği değişikliklere, söz konusu suikasttan bir süre önce gerçekleşen İran Lideri Reisi suikastına ve T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan seyahat uyarısının neyin habercisi olabileceğine değinilecektir.
İsmail Haniye Neden ve Nasıl Şehit Edildi?
İran’da 5 Temmuz’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu kazanan Mesud Pezeşkiyan için 30 Temmuz 2024’te Tahran’da yemin töreni düzenlenmişti. Türkiye’yi temsilen T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılım sağladığı törene Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de katılmıştı.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ’ın yemin töreninden bir kare, AA
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre 31 Temmuz 2024’te saat 02.00 sularında İsmail Haniye’nin konakladığı oda dışarıdan hedef alınarak yaklaşık 7 kilo savaş başlığına sahip kısa menzilli bir füzenin ateşlenmesi sonucu Haniye suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. 2 Ağustos’ta Katar’ın başkenti Doha’da kılınan cenaze namazının ardından Luseyl kentinde toprağa verildi. Haniye ile beraber İranlı muhafızının da öldüğü biliniyor.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ‘ın yemin töreninde Haniye, Independent
Hamas, Haniye’nin İran başkenti Tahran’da düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü doğruladı. İran Devrim Muhafızları Haniye’nin Tahran’da kaldığı konuta yapılan saldırıda öldürüldüğünü duyurdu. Suikasttan sorumlu tutulan İsrail konu hakkında açıklama yapmadı.
Fotoğraf: Haniye’nin suikasta uğradığı bina, The New York Times
ABD’li The New York Times gazetesi Haniye’nin suikasta uğradığı binanın görüntülerini yayınladı ve yeni iddialar ortaya attı. The New York Times’ın iddialarına göre saldırı füzeyle değil, Haniye’nin konakladığı odaya 2 ay önceden yerleştirilen uzaktan kumandalı bombayla gerçekleşti. Gazete, patlayıcının odaya gizlice sokulduğunu öne sürdü ve yayınladığı haberde "İsrailli istihbarat yetkilileri, suikastın hemen ardından ABD ve diğer Batılı hükümetlere operasyonun detayları hakkında bilgi verdi" ifadesine yer verdi. Suikastın “bir füze saldırısı olmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.
Hamas’ın İran’daki temsilcisi Halid el-Kaddumi ise, İsmail Haniye’nin konutuna bomba yerleştirildiği iddiasını reddetti ve Haniye’nin dışarıdan gelen bir füze ya da mermiyle öldürülmüş olabileceği iddiasını ortaya attı.
Haniye’nin Yokluğu Hamas’ta Neleri Değiştirecek?
The New York Times analizinde, ABD, Katar, ve Mısır arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerinde Haniye’nin HAMAS adına kilit bir rol oynadığını belirtti. Haniye’nin öldürülmesinin olası bir ateşkes anlaşmasının ertelenmesine yol açacağını savundu.
2010-2012'de eski Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan Lord Peter Ricketts, İsrail'in Gazze savaşındaki operasyonlarını yavaşlatabileceği değerlendirmesini paylaşıyor. BBC'ye konuşan Ricketts, Hamas'ın da artık ateşkes müzakerelerine olumlu yaklaşmayabileceğine dikkat çekerek şu yorumları yapıyor:
“Bu, İsrail'e Gazze'deki operasyonu sonlandırmaya başlamak için siyasi alan sağlayabilir çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu artık Haniye'nin liderliğine karşı gerçekten büyük bir darbe indirdiğini söyleyebilir.”
Hamas, 3 Ağustos’ta yaptığı açıklamada şehit Haniye’nin yerine görev yapacak siyasi büro başkanını belirlemek için istişarelere başladığını duyurmuştu. Yapılan istişareler tamamlandı ve Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar oldu.
İsrail, Sinvar’ı 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonunun “bir numaralı sorumlusu” olarak gösteriyor.
Fotoğraf: İsmail Haniye ve Yahya Sinvar, GZT
İsrail askerlerinin verdiği muhtelif röportajlarda, Netanyahu'nun Gazze'deki operasyonları kişisel hale getirdiğini ve temelde Yahya Sinvar'ı avlamayı hedeflediğini söylemişti.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Başsavcısı Karim Khan, geçen mayıs ayında yayımladığı bir videoyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 1 nolu Ön İnceleme Dairesi'nden Sinvar için tutuklama kararı çıkarılmasını talep etti.
İsrail, Sinvar’ı en büyük tehdit olarak tanımlıyor. 1988 yılında Sinvar’ı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırması (426 yıl hapis cezasına tekabül ediyor) bunun kanıtlarından. Sinvar, o dönemde 23 yıl hapiste kalmasının ardından serbest bırakılmıştı.
Haniye’nin siyasi yönü daha ağır basmaktaydı. Siyasi gücünü kullanarak İsrail ile ateşkes müzakereleri yapmaktaydı. İsrail, Haniye’yi öldürerek müzakereleri hiçe saydığını kanıtladı. Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar’ın askeri yönü ağır basmakta ve lider olarak seçilmesi “İsrail ile silahlı mücadeleye devam” mesajı vermekte.
Perde Arkası Merak Edilen Bir Ölüm Daha: İran Lideri Reisi’nin Helikopter Kazası
İran Cumhurbaşkanı Reisi, mayıs ayında helikopterle İran- Azerbaycan sınırında bir barajın açılış törenine katılmıştı. Dönüş yolunda helikopterin kaza geçirmesi sonucu İran Lideri İbrahim Reisi ve helikopterin içinde bulunan diğer yolcular hayatını kaybetti. İran devlet televizyonunu Reisi’nin içinde bulunduğu helikopterin sert iniş yapması sonucu kazanın meydana geldiğini; Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim'in de helikopterde bulunduğunu duyurmuştu.
Fotoğraf: Reisi’nin Geçirdiği Kaza Hakkında Bir Gazete Manşeti, AA
Kazanın ardından 15 saatlik bir arama kurtarma çalışması sonucunda helikopterin enkazına ulaşıldı. Olumsuz hava şartları nedeniyle çalışmalar güçlükle sürdürüldü. İran, Türkiye’den insansız hava aracı (İHA) talep etti ve Akıncı İHA, İran’a helikopter enkazının koordinatlarını bildirdi.
Olayın arka planına değinecek olursak; kazayla ilgili ilk haberler Reisi ile uçakta bulunanlara erişildiği ve herhangi bir can kaybı olmadığı yönünde olsa da ilerleyen dakikalarda bu haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanın içinde bulunduğu helikopterin Tebriz sınırları içerisinde bulunan Ozi köyü yakınlarında ormanlık alana düştüğü belirtildi. Ayetullah Hamaney (İran dini lideri) halktan dua istedi ve devletin işlerinin aksamayacağı sözünü verdi. Bu durum en kötü senaryonun gerçek olacağının habercisi olarak algılandı.
Kaza hakkında bir veri, açıklama veya üstlenme olmasa da bu olay son dönemde şiddetlenen İran-İsrail gerilimini düşündürmekte.
Bir diğer senaryoya göre ise bu kazaya ülke içi bazı siyasi grupların sebep olabileceği.
Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi ve İran Uzmanı Dr. Hakkı Uygur olay hakkında “Eğer ortada bir sabotaj varsa bile bu durum büyük ihtimalle açıklanmayacağından yine bölgesel gelişmeleri çok fazla etkilemeyebilir. Ancak 7 Ekim sonrası zaten son derece gergin ve kırılgan olan bölgesel dengeler içinde İran da İsrail'e ağırlaştırılmış bir cevap vermeye kalkarsa ülke içinde ya da üçüncü bir ülkede İsrail hedeflerine karşı çok farklı bir eylem görebiliriz. Ancak burada da temel husus bu eylemin de inkâr edilebilir mahiyette olması gerektiğidir. Yine de en azından şu an için sabotaj ihtimaline dair henüz herhangi bir belirti veya işaret olmadığının altının çizilmesi gerekiyor.” dedi.
T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı Savaşın Habercisi Mi?
T.C. Dışişleri Bakanlığı 4 Ağustos’ta, bölgede yaşanan son gelişmeler üzerine Lübnan’a seyahat edecek vatandaşlar için bir uyarı yayınlamıştı. Söz konusu uyarı;
“Vatandaşlarımızın elzem olmadığı sürece Lübnan’a seyahat etmekten kaçınmaları; Lübnan'da bulunan vatandaşlarımızın ise tedbirli olmaları, zorunlu olmadıkça Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri ve Lübnan’da kalmaları elzem olmayanların mümkünse ticari uçuşlar halen devam ederken Lübnan’dan ayrılmaları tavsiye olunmaktadır.” maddelerini içermekteydi.
Fotoğraf: Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı
Bu durum, son gelişmelerin bölgede bir savaşı tetikleme ihtimalini düşündürdü.
Türkiye, vatandaşından neden tedbirli davranmasını istedi?
İsrail ordusu, 18 Haziran’da Lübnan’a yönelik olası bir saldırıya ilişkin “operasyonel plan”ı onayladığını duyurmuştu. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti. Lübnan Hizbullahı da İsrail Gazze'de bir ateşkes anlaşması imzalayana kadar saldırılarına devam edeceği pozisyonunu yinelemişti. Lübnan Hizbullahı, The Times of Israel gazetesinin yaptığı habere göre, kuzey sınırında İsrail askeri üslerine saldırılar düzenlemişti. Yine The Times of Israel gazetesi 20 Temmuz’da Golan Tepeleri’nde Hizbullah’ın düzenlediği roket saldırısında 2 askerinin yaralandığını bildirdi. Lübnan Hizbullahı’nın, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Sur kentine düzenlediği ve Hizbullah'ın üst düzey saha komutanı Muhammed Nime Nasır ve bir mensubunun öldürüldüğü saldırıdan bir gün sonra, İsrail’e 20 İHA gönderdiği ve 200’den fazla roket attığı belirtildi. İsrail ordusunun yaptığı açıklamaya göre, Lübnan sınırında da karşı saldırılar başladı. Haaretz gazetesi yazarı İsrailli askeri analist Amos Harel tarafından İsrail ve Lübnan arasındaki savaşın gidişatını tarafların saldırılarının belirleyeceği belirtildi. Harel, ABD’nin İsrail’e Lübnan ile savaşa girmemesi için baskı uyguladığını, bunun sebebinin ise ABD’de önümüzdeki kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri olduğunu söyledi. ABD, seçimlerin gidişatını kötü etkileyecek bir bölgesel savaş istemiyor ve İsrail’in Beyrut’a saldırmasından endişeli.
İsrail Maliye Bakanı Bazalel Smotrich; X hesabında Han Yunus’ta bulunan Gazzelilerin yerinden edildiği videoyu “Hamas, Gazze halkına yıkım getirdi. Lübnan’dakiler bu videoyu dikkatle izlese iyi olur.” notuyla paylaştı.
Fotoğraf: Bazalel Smotrich’in X paylaşımı
KAYNAKÇA
GİRİŞ
İsmail Haniye; Filistin direnişinin sembol isimlerinden ve İslami Direniş Hareketi (Hamas) ‘nin siyasi büro başkanı. 23 Ocak 1962’de, Gazze Şeridi’ndeki Sahil Mülteci Kampı’nda doğan Haniye, 31 Temmuz 2024’te İran’ın başkenti Tahran’da uğradığı suikastla şehit edildi.
Bu çalışmada Haniye suikastının neden ve nasıl gerçekleştiğine, Haniye’nin yokluğunun Hamas’ a getireceği değişikliklere, söz konusu suikasttan bir süre önce gerçekleşen İran Lideri Reisi suikastına ve T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan seyahat uyarısının neyin habercisi olabileceğine değinilecektir.
İsmail Haniye Neden ve Nasıl Şehit Edildi?
İran’da 5 Temmuz’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunu kazanan Mesud Pezeşkiyan için 30 Temmuz 2024’te Tahran’da yemin töreni düzenlenmişti. Türkiye’yi temsilen T.C. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katılım sağladığı törene Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de katılmıştı.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ’ın yemin töreninden bir kare, AA
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre 31 Temmuz 2024’te saat 02.00 sularında İsmail Haniye’nin konakladığı oda dışarıdan hedef alınarak yaklaşık 7 kilo savaş başlığına sahip kısa menzilli bir füzenin ateşlenmesi sonucu Haniye suikasta uğrayarak hayatını kaybetti. 2 Ağustos’ta Katar’ın başkenti Doha’da kılınan cenaze namazının ardından Luseyl kentinde toprağa verildi. Haniye ile beraber İranlı muhafızının da öldüğü biliniyor.
Fotoğraf: Pezeşkiyan ‘ın yemin töreninde Haniye, Independent
Hamas, Haniye’nin İran başkenti Tahran’da düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü doğruladı. İran Devrim Muhafızları Haniye’nin Tahran’da kaldığı konuta yapılan saldırıda öldürüldüğünü duyurdu. Suikasttan sorumlu tutulan İsrail konu hakkında açıklama yapmadı.
Fotoğraf: Haniye’nin suikasta uğradığı bina, The New York Times
ABD’li The New York Times gazetesi Haniye’nin suikasta uğradığı binanın görüntülerini yayınladı ve yeni iddialar ortaya attı. The New York Times’ın iddialarına göre saldırı füzeyle değil, Haniye’nin konakladığı odaya 2 ay önceden yerleştirilen uzaktan kumandalı bombayla gerçekleşti. Gazete, patlayıcının odaya gizlice sokulduğunu öne sürdü ve yayınladığı haberde "İsrailli istihbarat yetkilileri, suikastın hemen ardından ABD ve diğer Batılı hükümetlere operasyonun detayları hakkında bilgi verdi" ifadesine yer verdi. Suikastın “bir füze saldırısı olmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu söyledi.
Hamas’ın İran’daki temsilcisi Halid el-Kaddumi ise, İsmail Haniye’nin konutuna bomba yerleştirildiği iddiasını reddetti ve Haniye’nin dışarıdan gelen bir füze ya da mermiyle öldürülmüş olabileceği iddiasını ortaya attı.
Haniye’nin Yokluğu Hamas’ta Neleri Değiştirecek?
The New York Times analizinde, ABD, Katar, ve Mısır arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerinde Haniye’nin HAMAS adına kilit bir rol oynadığını belirtti. Haniye’nin öldürülmesinin olası bir ateşkes anlaşmasının ertelenmesine yol açacağını savundu.
2010-2012'de eski Birleşik Krallık Başbakanı David Cameron'ın ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan Lord Peter Ricketts, İsrail'in Gazze savaşındaki operasyonlarını yavaşlatabileceği değerlendirmesini paylaşıyor. BBC'ye konuşan Ricketts, Hamas'ın da artık ateşkes müzakerelerine olumlu yaklaşmayabileceğine dikkat çekerek şu yorumları yapıyor:
“Bu, İsrail'e Gazze'deki operasyonu sonlandırmaya başlamak için siyasi alan sağlayabilir çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu artık Haniye'nin liderliğine karşı gerçekten büyük bir darbe indirdiğini söyleyebilir.”
Hamas, 3 Ağustos’ta yaptığı açıklamada şehit Haniye’nin yerine görev yapacak siyasi büro başkanını belirlemek için istişarelere başladığını duyurmuştu. Yapılan istişareler tamamlandı ve Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar oldu.
İsrail, Sinvar’ı 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonunun “bir numaralı sorumlusu” olarak gösteriyor.
Fotoğraf: İsmail Haniye ve Yahya Sinvar, GZT
İsrail askerlerinin verdiği muhtelif röportajlarda, Netanyahu'nun Gazze'deki operasyonları kişisel hale getirdiğini ve temelde Yahya Sinvar'ı avlamayı hedeflediğini söylemişti.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Başsavcısı Karim Khan, geçen mayıs ayında yayımladığı bir videoyla Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin 1 nolu Ön İnceleme Dairesi'nden Sinvar için tutuklama kararı çıkarılmasını talep etti.
İsrail, Sinvar’ı en büyük tehdit olarak tanımlıyor. 1988 yılında Sinvar’ı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırması (426 yıl hapis cezasına tekabül ediyor) bunun kanıtlarından. Sinvar, o dönemde 23 yıl hapiste kalmasının ardından serbest bırakılmıştı.
Haniye’nin siyasi yönü daha ağır basmaktaydı. Siyasi gücünü kullanarak İsrail ile ateşkes müzakereleri yapmaktaydı. İsrail, Haniye’yi öldürerek müzakereleri hiçe saydığını kanıtladı. Hamas’ın yeni siyasi büro başkanı Yahya Sinvar’ın askeri yönü ağır basmakta ve lider olarak seçilmesi “İsrail ile silahlı mücadeleye devam” mesajı vermekte.
Perde Arkası Merak Edilen Bir Ölüm Daha: İran Lideri Reisi’nin Helikopter Kazası
İran Cumhurbaşkanı Reisi, mayıs ayında helikopterle İran- Azerbaycan sınırında bir barajın açılış törenine katılmıştı. Dönüş yolunda helikopterin kaza geçirmesi sonucu İran Lideri İbrahim Reisi ve helikopterin içinde bulunan diğer yolcular hayatını kaybetti. İran devlet televizyonunu Reisi’nin içinde bulunduğu helikopterin sert iniş yapması sonucu kazanın meydana geldiğini; Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim'in de helikopterde bulunduğunu duyurmuştu.
Fotoğraf: Reisi’nin Geçirdiği Kaza Hakkında Bir Gazete Manşeti, AA
Kazanın ardından 15 saatlik bir arama kurtarma çalışması sonucunda helikopterin enkazına ulaşıldı. Olumsuz hava şartları nedeniyle çalışmalar güçlükle sürdürüldü. İran, Türkiye’den insansız hava aracı (İHA) talep etti ve Akıncı İHA, İran’a helikopter enkazının koordinatlarını bildirdi.
Olayın arka planına değinecek olursak; kazayla ilgili ilk haberler Reisi ile uçakta bulunanlara erişildiği ve herhangi bir can kaybı olmadığı yönünde olsa da ilerleyen dakikalarda bu haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanın içinde bulunduğu helikopterin Tebriz sınırları içerisinde bulunan Ozi köyü yakınlarında ormanlık alana düştüğü belirtildi. Ayetullah Hamaney (İran dini lideri) halktan dua istedi ve devletin işlerinin aksamayacağı sözünü verdi. Bu durum en kötü senaryonun gerçek olacağının habercisi olarak algılandı.
Kaza hakkında bir veri, açıklama veya üstlenme olmasa da bu olay son dönemde şiddetlenen İran-İsrail gerilimini düşündürmekte.
Bir diğer senaryoya göre ise bu kazaya ülke içi bazı siyasi grupların sebep olabileceği.
Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi ve İran Uzmanı Dr. Hakkı Uygur olay hakkında “Eğer ortada bir sabotaj varsa bile bu durum büyük ihtimalle açıklanmayacağından yine bölgesel gelişmeleri çok fazla etkilemeyebilir. Ancak 7 Ekim sonrası zaten son derece gergin ve kırılgan olan bölgesel dengeler içinde İran da İsrail'e ağırlaştırılmış bir cevap vermeye kalkarsa ülke içinde ya da üçüncü bir ülkede İsrail hedeflerine karşı çok farklı bir eylem görebiliriz. Ancak burada da temel husus bu eylemin de inkâr edilebilir mahiyette olması gerektiğidir. Yine de en azından şu an için sabotaj ihtimaline dair henüz herhangi bir belirti veya işaret olmadığının altının çizilmesi gerekiyor.” dedi.
T.C. Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı Savaşın Habercisi Mi?
T.C. Dışişleri Bakanlığı 4 Ağustos’ta, bölgede yaşanan son gelişmeler üzerine Lübnan’a seyahat edecek vatandaşlar için bir uyarı yayınlamıştı. Söz konusu uyarı;
“Vatandaşlarımızın elzem olmadığı sürece Lübnan’a seyahat etmekten kaçınmaları; Lübnan'da bulunan vatandaşlarımızın ise tedbirli olmaları, zorunlu olmadıkça Nebatiyeh, Güney Lübnan, Bekaa ve Baalbek-Hermel vilayetlerine gitmemeleri ve Lübnan’da kalmaları elzem olmayanların mümkünse ticari uçuşlar halen devam ederken Lübnan’dan ayrılmaları tavsiye olunmaktadır.” maddelerini içermekteydi.
Fotoğraf: Dışişleri Bakanlığının Lübnan Seyahat Uyarısı
Bu durum, son gelişmelerin bölgede bir savaşı tetikleme ihtimalini düşündürdü.
Türkiye, vatandaşından neden tedbirli davranmasını istedi?
İsrail ordusu, 18 Haziran’da Lübnan’a yönelik olası bir saldırıya ilişkin “operasyonel plan”ı onayladığını duyurmuştu. İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran'da yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti. Lübnan Hizbullahı da İsrail Gazze'de bir ateşkes anlaşması imzalayana kadar saldırılarına devam edeceği pozisyonunu yinelemişti. Lübnan Hizbullahı, The Times of Israel gazetesinin yaptığı habere göre, kuzey sınırında İsrail askeri üslerine saldırılar düzenlemişti. Yine The Times of Israel gazetesi 20 Temmuz’da Golan Tepeleri’nde Hizbullah’ın düzenlediği roket saldırısında 2 askerinin yaralandığını bildirdi. Lübnan Hizbullahı’nın, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Sur kentine düzenlediği ve Hizbullah'ın üst düzey saha komutanı Muhammed Nime Nasır ve bir mensubunun öldürüldüğü saldırıdan bir gün sonra, İsrail’e 20 İHA gönderdiği ve 200’den fazla roket attığı belirtildi. İsrail ordusunun yaptığı açıklamaya göre, Lübnan sınırında da karşı saldırılar başladı. Haaretz gazetesi yazarı İsrailli askeri analist Amos Harel tarafından İsrail ve Lübnan arasındaki savaşın gidişatını tarafların saldırılarının belirleyeceği belirtildi. Harel, ABD’nin İsrail’e Lübnan ile savaşa girmemesi için baskı uyguladığını, bunun sebebinin ise ABD’de önümüzdeki kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri olduğunu söyledi. ABD, seçimlerin gidişatını kötü etkileyecek bir bölgesel savaş istemiyor ve İsrail’in Beyrut’a saldırmasından endişeli.
İsrail Maliye Bakanı Bazalel Smotrich; X hesabında Han Yunus’ta bulunan Gazzelilerin yerinden edildiği videoyu “Hamas, Gazze halkına yıkım getirdi. Lübnan’dakiler bu videoyu dikkatle izlese iyi olur.” notuyla paylaştı.
Fotoğraf: Bazalel Smotrich’in X paylaşımı
KAYNAKÇA
Bu Sayfada:
Title
Title
Title
#